Bahçeşehir Üniversitesi, Beşiktaş’ta yeni kampüsü BAU Campus’ü hizmete açıyor; teknoloji, inovasyon ve girişimcilik odaklı yeni bir eğitim modeli sunuyor.
Bahçeşehir Üniversitesi’nin yeni yatırımı BAU Campus, kısa süre sonra kapılarını açacak. Times Higher Education (THE) Dünya Üniversiteleri 2025 etki sıralamasında 59’uncu sıraya yükselen ve ‘Cinsiyet eşitliği’ kategorisinde dünya 2’ncisi olan üniversite, Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında genel sıralamada da birincilik elde etti. Enver Yücel’in önderliğinde, uzman akademisyenler, teknoloji liderleri, mimarlar ve mühendislerin uzun süren çalışmaları sonucu tasarlanan ‘INNOVERSITY’ modeli, Ekim ayında hizmete girecek BAU Campus’te uygulanacak. Yeni modelde üniversite, sadece bir bilgi üretim merkezi değil, teknoloji, inovasyon ve girişimcilikle iç içe bir ekosistem olarak yeniden tanımlanıyor.
BAU Campus, akademi ile sektör entegrasyonu, yapay zeka entegreli eğitim, multidisipliner laboratuvarlar, kültür ve sanat mekanları, uluslararası uzmanları ağırlayacak kongre merkezleri, interaktif öğrenme altyapısı ve kariyer destekli uzmanlaşma olanaklarıyla öğrencilerine hizmet verecek. Bu yapı sayesinde öğrencilerin, bilgiyle birlikte geleceğe yön verecek becerilerle de donatılması amaçlanıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tunç Bozbura, BAU Campus’ün İstanbul’un yeni simgesi ve dünya gençliğinin buluşma noktası olmasını hedeflediklerini belirtti. Bozbura, öğrencilerin gelecekte daha etkin ve sürdürülebilir kariyer sahibi olmaları için birçok yenilikçi yaklaşım benimsediklerini vurguladı. Yeni binanın, öğrencilerin ve hocaların akademik çalışmaları için bir yuva olacağını ve Toplum 5.0'a hazırlanmalarını sağlayacak bir sistem sunacaklarını ifade etti.
Bozbura, öğrencilerin yaratıcılıklarını kullanmalarına önem verdiklerini ve yapay zeka ile bilimi entegre eden bir sistem kurduklarını belirtti. BAU Campus’ün, sektörlerle öğrencileri buluşturacak yaşayan bir sistem olacağını ve binlerce firma ile olan iş birlikleri sayesinde öğrencilerin çeşitli sektörlerde deneyim kazanmalarını sağlayacağını vurguladı. Kampüs, bin 100 kişilik konferans salonu, kongre merkezleri, kütüphaneler, son teknoloji laboratuvarları, müzeler ve marinasıyla tüm İstanbulluların hizmetine açık olacak. Osman Paşa Yalısı’nın da kampüs kompleksinde yer aldığını ve tarihi dokunun korunarak yeniden hayata geçirildiğini belirten Bozbura, bu tarihi yapının eğitim dünyasına yeniden kazandırılmasının mutluluk verici olduğunu ifade etti. Kampüs, 32 bin metrekare kapalı alana sahip olup, modern bir kütüphane, yüksek teknolojili derslikler, ileri düzey laboratuvarlar ve çok amaçlı etkinlik alanları içeriyor.