?>)
Hande Erçel, samimi bir röportajda çocukluğu, annesi, aşk hayatı ve şöhretin etkileri hakkında duygusal açıklamalarda bulundu.
'Ben kendimi tanımlayamıyorum,' diyen Erçel, 'İnsanlar beni sana anlatsın isterim. Tam olarak ben de kendimi bilmiyorum, hangi Hande ya da. Çok fazla Hande var ama bunu ben dillendirmeyi tercih etmem insanlar dillendirsin insanlar anlatsın isterim.' şeklinde konuştu. Erçel, geçmişte kimseye kendini değersiz hissettirmemek için çaba gösterdiğini, ancak hayatın kendisine değersiz hissettirdiğini ve artık çevresindeki kimseye bu duyguyu yaşatmak istemediğini belirtti. Çocukluğunu 'neşeli, mutlu ve heyecanlı' üç kelimesiyle özetleyen oyuncu, annesiyle ilgili anılarını duygusal bir şekilde paylaştı. Annesinin kaybını hala atlatamadığını, ancak annesiyle yeniden kavuşacağı güne kadar yüzmeye devam ettiğini söyledi.
Güzelliğiyle ilgili sorulara da yanıt veren Erçel, güzelliğin önemli olduğunu ancak kalpte kötülük varsa güzelliğin görünmez olduğunu vurguladı. Başarının ise hayallerine ne kadar yaklaştığıyla ilgili olduğunu belirtti. Çocuk sahibi olmak istediğini de dile getiren Erçel, aşkın hayatındaki en yüce duygu olduğunu ve derin aşık biri olduğunu ifade etti. İlk görüşte aşka inanmadığını, ancak ilk görüşte aşık olunabileceğini söyledi.
Şöhretin kendisini yeniden tanıma sürecine yol açtığını belirten Erçel, artık tesadüflere inanmadığını ve enerjilerin hayatındaki yönlendirici etkisine inandığını söyledi. 30'lu yaşlarını sevdiğini, kendisini 24 yaşında gibi hissetmek istese de hayattan minnettar olduğunu belirtti. En sevdiği rengin mavi olduğunu ve mavi renginin kendisine huzur verdiğini, annesini hatırlattığını ve özgürlüğü çağrıştırdığını ifade etti. Röportajın sonunda ise 'Yorgunum ama hâlâ yeni odalar açmaya, yeni çiçeklerle açmaya hazırım.' dedi. Hande Erçel'i tek kelimeyle özetleyen soruya ise 'neşe' cevabını verdi.
