1 Nisan şakası…

Herkes olmuş seçim analisti maşallah!
Çok bilmişler gibi oy taksimi yapıyorlar, ondan alıp ona veriyorlar, yok bağımlı, yok bağımsız, yok ittifak, yok müttefik, yok bilmem ne… 
Allah selametlik versin, muhterem pederimizin sıklıkla kullandığı bir sözdür, der ki: 
-Oğlum! Dil veren olur, ekmek veren olmaz!
Şimdi siyasi partilere ve adaylara bakıyoruz da, görüyoruz ki adayların hayli dil vereni varmış etrafında… 
Beyler!
Aday olduğunuza göre; akıllı başlı insanlarsınız muhtemelen… Hesabı kitabı da bilirsiniz, matematiği de, oranlama yapmasını da… 
Örneğin, 14 Mayıs seçimlerini hatırlayın!
O seçimler öncesinde de CHP’nin başını çektiği ittifak, öyle ki yüzde 65’le iktidara gelecekti… 
Hatta o dönemde bahse konu ittifaka o kadar çok, o kadar çok dil veren oldu ki, Türkiye’nin koskoca iki büyükşehir belediye başkanına bile stand-up şov yaptırdı ekranlarda… 
Ne oldu? 
Ne olduğu ortada:
Köçeklikten öteye gidemediler maalesef!
Benzer bir durumu da şimdi yaşıyoruz… 
Geneli konuşmak bir yana dursun; yerel ölçekte de aynı manzara… 
Cumhur İttifakı dışındaki adayların ahvaline bakıyoruz da, kanatlarına üflenen rüzgârla habire uçup duruyorlar yükseğe… 
Bir yerlere konabilseler tamam da, ne yazık ki burunlarının üzerine çakılıp kalacaklar 31 Mart’ta… 
Neden mi? 
Bu işler öyle ekran karşısına geçip toplama-çıkarma işlemi yapmakla olmuyor da, ondan… 
Öyle olsa zaten seçime de gerek kalmaz; herkes oturur kendi oyunu kendi işine geldiği gibi hesaplar, olur biter… 
Yok Erzurum’un falan ilçesinde filanca aday Cumhur İttifakına karşı kazanırmış da, yok bilmem hangi partinin adayı Cumhur İttifakına karşı zafer elde edermiş de, vesaire vesaire… 
Son tahlilde Cumhur İttifakı dışındaki adaylara tavsiyemiz şudur: 
Beklentiyi bu kadar yüksek tutmayın! 
Zira 1 Nisan’da size öyle bir şaka yaparlar ki, değil sesiniz soluğunuz, iflahınız bile kesilir… 
Bizden söylemesi…