Alçaklığın sonu…

Ben sadece aydın geçinenlerin dinimiz İslam’la alıp veremedikleri var zannediyordum ama belli ki şarlatanlar sadece o aydın geçinenler değilmiş. 
Hafta sonunda sosyal medyada güvenlik görevlisi bir haysiyetsiz, namazla dalga geçtiği yetmezmiş gibi, çok sevdiklerini söyledikleri Atatürk’ü de maymunluğuna alet etti. Yani beyinsiz birisinin bile düşmeyeceği böyle bir hataya düşen bu güvenlik görevlisinin dinimizle derdi ne, zoru ne açıkçası ben anlamadım. Yani ben insanım, benim beynim var ve ben düşünebiliyorum diyen hangi insan evladı düşer ki böyle bir yanlışa? 
Yani böyle bir alçaklığı yaparken elde etmeye çalıştığı nedir yahut ne kazanmayı amaçlamıştır gerçekten aklım almıyor benim.
Gerçi kanun tepesine bindi ve tutuklanarak deliğe gönderildi ama bu haysiyetsiz adamın akıbeti başkalarına da ders olmalı bence. 
Şimdi aydın geçinen şartlatanlar tamam, onların derdi dinimizle, İslam’la, helalle, güzelle… Kaldı ki, onların bu tavrına hemen hepimiz de alışığız zaten. Öteden beri İslam düşmanlıkları var ve bunu babadan oğula zaten yaşatıyorlar. 
Rahmetli Cemil Meriç’in bu konuda bir sözü vardı, yanlış hatırlamıyorsam diyordu ki, bizim aydınlarımızın İslam’la zoru var diye. 
Her neyse. 
Bu güvenlik görevlisi şarlatan öyle zannediyorum ki boyunun ölçüsünü almış oldu. Bu ve bunun gibi aynı kafayı yaşayan başka şarlatanlar da görsün ki, dinle namazla dalga geçmenin belasını Allah hem de peşinen veriyor. 
Ha illa da bela arayacaksanız, gidin ve kendi kendinizden bulun. Ne dine sataşın, ne dinle savaşın ne de dini değerlere bulaşın. 
Kulağınıza küpe olsun ki, durduk yere gidip fare gibi deliğe tıkılmayın! Haa eğer ki biz zaten fare gibi necis birer hayvanız diyorsanız o başka!