CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ikinci yüzyılına dönük vizyon belgesini açıkladı…
Herkeste bir şaşkınlık, bir şaşkınlık!
Neymiş, Kılıçdaroğlu’nun danışmanları ABD’de imiş, kurmay kadrosu yabancıymış…
İyi de, senelerce bu millete, milletin değerlerine ve bu ülkeye sürekli yabancı kalmış bir liderin kendisine yabancı danışmanlar edinmesi neden bu kadar şaşkınlık uyandırdı ki?
Hatırlayın!
Bunlar seneler önce de seçim propaganda çalışmalarını yürütmesi için Fransız bir şirketle anlaşmamış mıydı?
Evet, anlaşmıştı…
O yüzden fazla şey yapmamak lazım…
Sadece şu kadarını söyleyeyim; aklı başında hiçbir CHP’li İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile aynı çizgide duran bir liderin peşinden gitmemeli bence…
Çünkü terör örgütlerine yaptığı güzellemelerle tanıdığımız bu il başkanı Atatürk’ün partisine hiç ama hiç yakışmıyor…
Donuz eti macerasını hiç hesaba bile katmıyoruz üstelik…
Neyse…
Allah akıl fikir versin bunlara…
*
BİM İcra Kurulu Üyesi olan zatın devlete meydan okumasına hep birlikte tanıklık ettiğimize göre; devletin bu densizliğin hesabını sormasını beklemek de en doğal hakkımız olsa gerek…
Bakın, neşteri vurur vurmaz nasıl da pislikler dökülmeye başladı ortalığa…
Meğer bunların ürün temin ettikleri aracılar bile kendi şirketleriymiş…
Yani öyle bir tedarik zinciri kurmuşlar ki, buna bildiğiniz saadet zinciri derler…
Şöyle ki;
Fabrikadan alışta çak vatandaşa!
Sonra ürünü alırken bir başka tedarikçi vasıtasıyla yine çak vatandaşa!
Depola, yeni marka oluştur, çak bir daha vatandaşa!
Getir rafa koy, bir kez daha çak vatandaşa!
Görüyor musunuz?
Çakan hep aynı…
Yaptıkları çakallık yetmiyormuş gibi, kalkmış bir de devlete meydan okuyorlar şimdi…
Uzun sözün kısası:
Cami duvarına işediler vesselam!