İstanbul’daki Erzurumlular, belediye meclis üyeliği listelerinde arzu ettikleri yeri bulamamışlar, bundan dolayı da pek bir üzgünlermiş…
Öyle ki, kendilerini yok sayanlarını yok sayma kararı almışlar!
Yani bir şey demiyorum da; İstanbul’daki Erzurumlu hemşehrilerimizin birbirlerine bile sahip çıkmadıkları bir ortamda, siyasi partiler niye böyle bir ihtiyaç hissetsin ki?
Şimdi!
İstanbul’daki Erzurumlular niye yok sayılmışlardır, söyleyelim:
Birincisi, birbirlerinin önüne engel olmak için ellerinden geleni yapmışlardır…
İkincisi, birbirlerinin aleyhinde çalışmış, yine Erzurum tabiriyle birbirlerinin başını küllemek için azami derecede çaba sarfetmişlerdir…
Üçüncüsü de, her zaman olduğu gibi bir araya gelememiş, güç olamamış ve sözlerini bir yerlere geçirememişlerdir…
Kimse inkar etmesin, kesin böyledir!
Çünkü biz bu hali memleketten biliyoruz…
Birincisi, birbirimizi sevmiyoruz…
İkincisi, birbirimizi istemiyoruz…
Üçüncüsü de, bir araya gelemediğimiz için bir türlü güç olamıyoruz…
Hal böyle olunca bize gelen vuruyor, giden vuruyor…
Bizi önüne gelen yok sayıyor, ardına bakan yok sayıyor…
Siz bakmayın öyle İstanbul’daki Dadaşların sosyal medya üzerinden beylik laflar edip birilerine posta koyma girişimlerine!
Kalıbımızı basarız, birbirlerinin başını külledikleri için kıs kıs gülenleri bile vardır aralarında…
Lafı uzatmaya gerek yok; madem mevzu Erzurum…
O halde yine Erzurum tarzı bir duayla nihayet verelim sözümüze:
Allah bizi ey ede!