Bir bilene DANIŞ Meral Hanım!

Ah Meral Hanım, ah! 
Naci Cinisli gittikten sonra Erzurum’u Twitter üzerinden kimin temsil edeceğini düşünürken, merakımızın bu kadar çabuk giderileceğini doğrusu hiç düşünmemiştik… 
Paylaşımlarınız her ne kadar “talihsiz” olsa bile meğer o “talihli” isim sizmişsiniz!
Ama olsun!
Sonuçta bizim de gülüp eğlenmeye ihtiyacımız var; eksik olmayınız, paylaşımlarınız sayesinde bu insani ihtiyacımızı da gidermiş oluyoruz bir yerde… 
Misal, Mahallebaşı’nda açtığınız seçim ofisinizi “Palandöken’de seçim irtibat bürosu kurduk” diye nasıl da övüne övüne paylaşmıştınız takipçilerinizle… 
İnanır mısınız? 
O gün katıla katıla gülmüştük hep bir ağızdan… 

*

Biz daha gülmekten ağrıyan karın etlerimizi bile toplayamamışken, bir de çıkıp Erzurum’u “Kürt Kenti” ilan edişiniz yok muydu? 
Vallahi de koptuk, billahi de… 
Yani HDP’li, daha doğrusu Yeşil Sol Parti’li bir vekil tarihsel gerçeklerden ancak bu kadar uzak olur dedik, kendi kendimize… 
Öyle değil mi ama? 
Klişeleşmiş tanım genellikle şudur: 
Anadolu’nun kapısı Türklere 1071 Malazgirt Zaferi ile açılmıştır… Hâlbuki 1048 Pasin Zaferi ile ondan daha öncesidir…  Ve hatta bu tarihlerden bile binlerce yıl öncesine dayanır Türklerin Anadolu’yu yurt edinişi… 
Eğer sizin kastını ettiğiniz “Kürt Kenti” bu tarihlerden öncesi idiyse, hatırlatalım ki; Pasin Zaferi de, Malazgirt Zaferi de Bizanslılara karşı kazanılmıştır… 
Siz “Kürt” diye Bizanslıları işaret ediyorsanız eğer, o da sizin sorununuz!
Ama biz biliyoruz ki, tarihin her döneminde bizler Kürt kardeşlerimizle iç içe yaşamış, aynı kıbleye yönelmiş ve aynı ilahi hakikatin peşinden gitmişiz… Dolayısıyla ayrımız da olmamıştır, gayrımız da… 
Hem koptuğumuz mesele de bu zaten… Yani bizi birbirimizden ayıracağınızı ve ayrıştıracağınızı zannetmeniz!
Ve biliyor musunuz Meral Hanım? 
Bu söylediğinize en çok da et ve tırnak gibi birbirimize ait olduğumuz Kürt dostlarımızla ve dahası milliyetçi Kürt arkadaşlarımızla birlikte güldük… 

*

Gelelim şu Gezköy konutları meselesine: 
Birincisi, Gezköy konutları Saltuklu Mahallesi’nde… 
İkincisi, Saltuklu Mahallesi Aziziye’de… 
Üçüncüsü, Aziziye ise mahalle değil, Erzurum’un en büyük üç merkez ilçesinden birisi… Ama siz koskoca bir merkez ilçeyi mahalleye çevirmekte hiçbir sakınca görmemişsiniz… 
Devam edelim!
Kulağınıza her kim fısıldıyorsa, Gezköy konutlarının hak sahiplerinin ortada kaldığı bilgisi yanlış; çünkü meseleyle iktidar partisinin İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu’nun bizzat kendisi ilgileniyor… 
Aslında siz bunu da biliyorsunuz, fakat işinize gelmiyor!
Sakın ola “haberimiz yok” demeyin! 
Zira sosyal medya paylaşımınızda “29 Temmuz” tarihine yer vermişseniz eğer, o tarihi belirleyen kişinin de, yine İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu olduğunu biliyorsunuz demektir… 
Ama siz ne yapmışsınız?
Bu konuya hiç değinmemişsiniz bile… 
Bu da, sizin önce bir “kaos” ve “belirsizlik” algısı oluşturup, daha sonra bu kaynaktan beslenmeyi seçtiğinizi gösteriyor… 
Yer miyiz bunu?
Yemeyiz… 
Ancak ve ancak güleriz işte… 
Böyle vekil hanım!
Bundan sonra Erzurum’a, Erzurum’un sorunlarına yahut Erzurum’daki beklenti ve taleplere dönük paylaşımlar yapacaksanız, size tavsiyemiz, öncesinde mutlaka bir bilene danışmanız yönünde olacaktır… 
Aksi halde siyasi literatürümüze: “Erzurum’un, Erzurum’a en yabancı ve de en komik vekili” olarak geçeceksiniz… 
Yanlış anlamayın! 
Bize göre hava hoş; biz nasılsa beş yıl boyunca bol bol eğlenir dururuz da, siyasi tercihini sizden yana yapmış olan seçmenlerinize ayıp etmiş olursunuz… 
Bizden söylemesi…