Bir seçimin ardından

Öyle böyle derken bir seçim sürecinin daha sonuna geldik . Bu seçimleri önceki seçimlerden ayran bir çok neden sıralayabilirim. Çünkü bu seçimler kim ne derse desin malum cepheler ne kadar kabul etmezlerse etmesin, Türkiye’yi tarih sahnesinden silmek isteyenlerle Türkiye için nefesini ortaya koyanların seçimi oldu. Düşünün ki bugüne kadar hiçbir seçimde terör örgütü bu kadar konuşturmamıştı terör örgütünün desteği bu kadar aleni bir hal almamıştı. 
Bu seçimde Yalanlar ve iftiralar o kadar çok havada uçuştu ki , insanların özel hayatları bile ahlaksız iftiralarla orta yere saçıldı. Muharrem incenin suçu neydi? Yani Cumhurbaşkanlığına aday olmuş bir siyasetçi bu kadar haysiyetsiz bir saldırıya neden muhatap kaldıki? İşte bu ölçüsüzlük ve pervasızlık bile 14-28 Mayıs seçimlerinin ne çok önem taşıdığını göstermeye yetiyor. Aksi halde bundan önceki seçimler gibi sandık başına gider oyumuzu verir gerisin geriye döner gelirdik. 
Ama bu seçim sonuçları itibari ile geriye dönüşün asla mümkün olmayacağı bir seçimdi . Neyse ki milletimiz dönen fırıldağın tamamını gördü ve sandıkta fırıldaklara gereken cevabı verdi. Bana göre bu saatten sonra muhalefet iktidar üzerine söylem geliştirmeyi bir kenara bırakıp kendi kendini gözden geçirmeye başlamalıdır. Kim ne derse desin bu muhalefet milli değildir yerli değildir. Ve yine çok iddialı olacak belki ama bu muhalefet Türkiye’nin başına gelmiş geçmiş en büyük illettir, en büyük zillettir. 
Kemal Kılıçdaroğlu Meral Akşener ve ittifakdaki küsurat partilerinin genel başkanları karşılaştıkları bu sonuç karşısında ar etmeli utanmalı mahcup olmalı ve siyasete noktayı koymalıdır. Siyaset mezarlıklarındaki yerleri hazırdır kuyuları açılmıştır. Sandıkta gömüldüklerine göre çukurlarına gömülme zamanları da gelmiştir.