Bitmişiz, bitirmişiz… 

Bizim kuşak iyi bilir… 
Hangi türden olursa olsun, müziğin bile bir asaleti vardı… İster pop, ister rock, ister klasik, isterse hafif müzik olsun; sözleri bile tek başına dünyalara bedeldi… 
Şimdi bakıyoruz da… 
Ne müzik kalmış, ne eser… 
Ne sanat kalmış, ne sanatçı… 
Öyle saçma sapan bir hal almış ki müzik, neyi dinlediğimiz hiç belli değil… 
Her şey kirli… 
Müzik bile bu kadar kirlilik arasında zayi olup gitmiş neredeyse… 
Yeni yetmeler sanatçı olmuş!
Notadan, güfteden, besteden anlamayanlar sanatkâr olmuş… 
Bu da demek oluyor ki, hiçbir şey eskisi kadar güzel değil artık… Derler ki, her devrin sefası kendine göredir ama; günümüze bakıyoruz da, ne sefası kalmış, ne devri, ne devranı kalmış… 
Kirlenmişiz!
Kirletmişiz!
Bozmuşuz ve bozulmuşuz gerçekten de… 
Elimizi nereye atmışsak orayı çürütmüş, ne yana yönelmişsek orasını kokutmuşuz… 
Bunun belki sayılamayacak kadar çok sebebi vardır… Sosyolojik, psikolojik, kültürel nedenleri vardır elbette… 
Sonuçta etki ve tepki meselesi… 
Yeni nesil çok boş yetişmiş, çok! 
Öyle olmasa ortaya müzik diye, sanat ve sanatçı diye atılanlar bu kadar vahim bir durumda olur muydu hiç?
Bitmişiz… 
Bitip tükenmeye de devam ediyoruz… 
Bakalım ki bu gidiş daha nereye kadar böyle devam edecek…
Nereye kadar?