Biz maalesef böyleyiz! 

Bakara Suresi 152’de buyuruyor ki Hazreti Allah:
“…Bana şükredin; sakın küfrân-ı nîmette bulunmayın!”
Bu tembihat ise, Şeyh Sadi’ye aittir, der ki:  
 “Zahiren yaratıkların en şereflisi insan, en zelili de köpektir!” 
Fakat şu düşüncede ittifak vardır:
Hak tanıyan köpek, nankör ve nimeti inkâr eden insandan daha iyidir.
Kabaca bir izah getirecek olursak; nankörlüğün hem de çok korkunç bir hâl olduğuna dair durum tespitleridir bu örnekler… 
Evet, nankörlük… 
Yazarlarımızdan İbrahim Dumlu’nun dünkü yazısının gövdesini oluşturan mesele yani… 
Kendisi belki bu konuyu ilk kez kaleme almış olsa da, aslında nankörlük ve özellikle de Erzurum üzerine çeşitli kereler yazılar yazmış bir kardeşiniz olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: 
- Maalesef, ama maalesef ki, nankörlüğün belki de en çok sıradanlaştırıldığı bir şehirdir Erzurum… 
Şimdi… 
Çuvaldızı başkasına batırmak güzel, eyvallah!
Ve fakat iğneyi kendimize de batırmamız lazım ara sıra, öyle değil mi? 
Kesinlikle öyle… 
Peşinen söyleyelim; kimse kusura bakmasın, alınmasın, incinmesin ve darılmasın! 
Birincisi, kalite düşmanıyız arkadaş! 
Çünkü kaliteyi, kaliteliyi, kaliteli işi ve dahası işini kaliteli yapan hiç kimseyi sevmiyoruz… 
İmrenip gıpta etmek başka, haset etmek başka… 
Ve ne yazık ki, biz hasedi tercih ediyoruz… 
İkincisi, servet düşmanıyız arkadaş! 
Çünkü kazananı, kazandıranı, parası ve pulu olanı sevmiyoruz! 
Çalışarak, ceht ederek kazananlar gibi kazanabilmeyi denemek yerine, ne yazık ki çekip çekiştirmeyi, dedikodu yapıp, “çalıp çırpmıştır” demeyi daha münasip buluyoruz… 
Kıskançlık bizdedir!
Çekememezlik bizdedir! 
Erzurum tabiriyle “hotulamak” bizdedir! 
İftira, kara çalma, tezvirat, şoşartma da bizdedir! 
Testiyi taşıyanın başında testi kırmak da bizdedir, testiyi kıranı başımıza taç etmek de bizdedir… 
Mesela… 
Siz hiç güzel işler yapanların Erzurum’da tebrik edildiğini gördünüz mü ya da duydunuz mu? 
Göremezsiniz, duyamazsınız… 
Çünkü Erzurum’da tebrik etmek ya da takdir edilmek, ne yazık ki hiç adetten değildir… 
Hem bakmayın siz öyle göstermelik güzellemelere falan, onlar dostlar alışverişte görsün diyedir… 
Aslında daha çok örnek sıralanır da, uzatmayalım… 
Dolayısıyla sözün kısası; ev danası işte Erzurum’da bu yüzden bir türlü öküz olamamaktadır…
Çünkü Erzurumlu birbirini sevmemekte, hatta ve hatta birbirini yere düşürmede yer çekimine bile rahmet okutmaktadır… 
Demiş ya İbrahim Dumlu: 
- Erzurum’da her şeye ve herkese bir kulp takılıyor, diye…
Vallahi sonuna kadar haklı… 
Hele siyasetçi iseniz…
Hele belediye başkanı iseniz var ya, ayvayı hem de ağacıyla birlikte yemişsiniz demektir…
Belki çok uç bir örnek olacak ama Erzurum’a hiç kış gelmesin diye şehrin üzerini fanusla kapatıp ısıtacak bile olsanız, yaranamazsınız… 
Mutlaka çıkar nankörler ve derler ki: 
- Fanusun temizliğini niye yapmıyorsunuz? 
O derece yani…