Taksimdeki bombalı saldırının ardından geçen süre zarfında birbirinden önemli gelişmeler yaşandı ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin hava harekatıyla hesap soruldu.
İstiklal Caddesini kana bulayan saldırının ardından üç hokkabazın görüntüsü sosyal medyada dolaşmaya başladı.
Görüntülerde, üç yabancı uyruklu kişinin bombalı saldırıyla dalga geçer tarzda bir tutum sergiliyor ve güya jargonlarına göre reels video çekiyorlardı.
Gereken yapıldı, üç kişiden birisi yakalandı, diğer iki kişi ise zaten yurt dışına çıkmıştı…
Sosyal medya böyle işte…
Algı oluşturmaya da yarıyor, şaklabanı, soytarııyı ve ahlaksızı da ele veriyor…
Görüyor musunuz?
Düzgün kullanıldığında sosyal medya ne büyük bir nimetmiş meğerse…
Sosyal medya dedik, bari bir kez daha hatırlatmada bulunalım!
İnternet yasası çıktı ve yürürlükte…
Siz, siz olun!
Herhangi bir kişi ya da kurumun kişisel ve tüzel haklarına saldırmayı aklınızdan bile geçirmeyin!
Diyelim ki, bir kişi ya da kurum hakkında imajını zedeleme veya kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir paylaşım yaptınız…
İşte o zaman ayvayı yediniz demektir; bir suç duyurusu haline soluk alacağınız yer, sanık sandalyesi olacaktır…
Sadece bu kadar mı?
Diyelim ki, sizin bu saldırı niteliğindeki paylaşımınızı arkadaşlarınız da paylaştı yahut RT yaptı, işte o zaman ayvayı hem de ağacıyla birlikte yediniz demektir…
Hem siz yargılanacaksınız, hem de arkadaşlarınız…
İyi mi oldu?
Hem de çok iyi oldu…
Yani bundan böyle sosyal medyada klavye kahramanlığı yapmanın artık bir bedeli olacak…
Ve bu bedeli ödemek isteyen varsa, buyursun yazsın, yazmaya devam etsin…
Bizden uyarması…