Dilerseniz…
Son bir hafta içerisinde gündem olan bir konuyu, A Milli Kadın Voleybol Takımımızın oyuncularından Ebrar Karakurt’u konuşalım bugün…
Bilenler bilir…
Ebrar Karakurt, geçtiğimiz hafta, yani 27 Ağustos Pazar günü sosyal medya hesabından saat 21.36’da bir paylaşım yapar…
“Savaşa savaşa kazanıyoruz…”
Ebrar’ın bu paylaşımına aynı gün saat 23.19’da bir yorum yapılır; yorum sahibinin adı ise, Abdulhamid Denge’dir…
Yorum postu şöyledir:
“Müslüman Türk Milleti olarak sana tahammül etmeye devam ediyoruz…”
Ebrar da, bahse konu bu yoruma aynı gün sabaha karşı saat 06.54’te şöyle karşılık verir:
“Boş yapma Abdulhamid”
Tabi bu paylaşımlar olay olur ve Twitter alemi bir anda Ebrar ve Abdulhamid’i konuşmaya başlar…
Her neyse…
Aradan günler geçer ve takvimler 01 Eylül Cuma gününü gösterir…
A Milli Kadın Voleybol Takımı, CEV Avrupa Şampiyonası'nda İtalya'yı yenerek finale yükselir ve maçın ardından Ebrar Karakurt bu kez elinde bir pankartla poz verir…
Pankartta bir Türk bayrağı ve yanında Ebrar’ın fotoğrafı vardır…
Üzerinde de yine o aynı karşılık:
“Boş yapma Abdulhamid”
***
Haliyle tartışma iyice alevlendi; toplumun bir kısmı bu pankartın Abdulhamid Han Hazretlerine gönderme olduğu görüşünde birleşirken, diğer bir kısım da, Ebrar’ın böyle bir imada bulunmak amacında olmadığını savundu…
Şimdi…
Ebrar Karakurt’un cinsel yönelimi ya da özel hayatı bizi zerre ilgilendirmiyor; LGBT destekçisiymiş ya da değilmiş, o da hiç umurumuzda değil…
Bu meselede bizi ilgilendiren tek konu; Ebrar’ın günler sonra neden böyle bir pankart hazırlama ihtiyacı duyduğudur…
Bakınız, karşılıklı sataşmanın tarihlerini ve saatlerini yukarıda zaten verdik…
Yani olayın üzerinden günler geçmiş ve neredeyse konu gündemden tamamen düşmüşken, hoooop bir bakıyorsunuz Ebrar Karakurt aynı tartışmayı yeniden alevlendirmiş...
İşte biz buna takılırız aga!
Ebrar’ın sıcağı sıcağına verdiği o ilk yanıt belki de gerçekten masumca ve iyi niyetliydi; dolayısıyla altında ve ardında hiçbir şey aramaya gerek de yoktu…
Ancaaak!
Üzerinden 5 gün geçtikten sonra benzer içerikli bir pankartla yeniden ortaya çıkmış olmak; kimse kusura bakmasın ama iyi niyeti falan bütünüyle ortadan kaldırdı…
Esasen biz Ebrar’ın bu mesajıyla işi siyasi bir zemine taşıyacağını ya da taşımak istemiş olabileceğini düşünmüyoruz…
Biz, bu mesele üzerinden birilerinin yahut bazı çevrelerin Ebrar’ı özellikle kullandıklarına inanıyoruz…
***
Bakınız!
Türkiye’de “5. Kol Faaliyetleri” var diyoruz…
Birileri, “hassasiyetlerimiz, kırmızı çizgilerimiz ve değer yargılarımız üzerinden toplumumuzu karşı karşıya getirmek istiyor” diyoruz…
Bunu bazen siyasetçilerle, bazen sanatçılarla, bazen yabancılarla ve bazen de örnekte görüldüğü gibi sporcularla yapıyorlar işte…
Maksatları hasıl olsun diye ve hedeflerine ulaşabilsinler diye de, her yolu deniyorlar…
Bu tuzaklara düşmeyelim!
Bu algıların ve kurguların peşinde sürüklenmeyelim!
Ayık olalım, uyanık olalım, akıllı olalım ve de aklıselimi elden kesinlikle bırakmayalım!
Sana gelince Ebrar Karakurt!
Keşke bu hadiseyi tadında bırakıp, verdiğin o ilk cevapla noktalamış olsaydın… Ama bilesin ki, o pankartlı çıkışınla maalesef kafamızda sen de soru işaretleri bıraktın!
Ve sana bir tavsiye!
“Filenin Sultanları” gibi kıymetli bir payenin parçası olarak kalmaya devam etmek istiyorsan eğer, kimi çevrelerin ne filelerine takıl, ne de filelerinde taşın!
Çünkü sen sporcusun, malzeme değil…
Bu da kulağına küpe olsun senin!