Anadolu Basın Birliği (ABB) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, sınırsız özgürlük isteyen sözde medya çığırtkanlarının 24 Temmuz tarihini de dillerine doladıklarını söyledi. Başkan Çakır, “24 Temmuz, esasen Gazeteciler Günü olarak kutlanmaz. 24 Temmuz, basında sansürün kaldırılışının yıl dönümüdür. Ancak dün yapılan paylaşımlar ve açıklamalar gösterdi ki, kendilerine aydın ve gazeteci diyen, ancak sansür ile sınırsız düşünce ve ifade özgürlüğünü ne yazık ki halen daha birbirinden ayıramayanlar var” dedi.
İKİSİ BİRBİRİNDEN ÇOK AYRI
Düşünce ve ifade özgürlüğünün ayrı, eleştirinin çok ötesinde iftira, karalama, algı ve kurgu yayıncılığının ayrı şeyler olduğunu vurgulayan ABB Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, “Kendilerine Avrupa’yı kaynak ve örnek gösteren kimi kesimler, medyanın sınırsız bir özgürlüğe sahip olduğunu düşünüyor. Halbuki böyle bir durum söz konusu bile olamaz! Şahıslar ya da kurumlar hakkında düşüncelerinizi ifade edebilir, kişilik haklarına saldırmadan her türlü eleştiri, görüş ve yorumu yapabilirsiniz. Ancak düşünce ve ifade özgürlüğü adı altında hak ve hürriyetleri ihlal etmişseniz, bunun adı özgürlük olamaz. Bu tür bir yayıncılık anlayışına karşı sergilenen tutum ve alınan tedbirler de, kesinlikle sansür olarak nitelendirilemez!” diye konuştu.
KOLAYSA AVRUPA’DA YAPSINLAR!
Daha bu ikisini birbirinden ayıramayan kesimlerin, Türkiye’deki iktidarı medyaya baskı ve sansürle suçladığını dile getiren ABB Erzurum Şube Başkanı Çakır, “Kişilerin, kurum ve kuruluşların hak ve hürriyetlerini ihlal etmek, ne zamandan beri özgürlük sayılır oldu? Devletin buna karşı tedbir alıyor olması, ne zamandan beri sansür oldu? Bunlar istiyorlar ki, biz devlete, devleti yönetenlere, kişilere, seçilmişlere ve atanmışlara, kısaca önümüze her gelene dilediğimiz gibi hakaret edelim, aşağılayalım ve rencide edelim, bunun adı da özgürlük olsun! Gidip baksınlar bakalım, özgürlükte referans olarak gösterdikleri Avrupa’da bunu yapabiliyorlar mı? Kesinlikle yapamazlar! Ama söz konusu Türkiye olunca, diledikleri gibi at koşturmayı isterler. ABB olarak; biz düşünce özgürlüğünün karşısında asla değiliz; biz işte bu kötü niyetli akıl fukaralarının karşısındayız” şeklinde konuştu.