CHP’nin geldiği nokta

CHP’nin Genel Başkanı değişti, 13 yıldır partisinin başında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, sırtındaki hançerlerle birlikte evinin yolunu tuttu. 
Fırsat buldukça CHP’nin kurultayındaki gelişmeleri takip etmeye çalıştım; ancak şunu gördüm ki, CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel de, HDP ile birlikte kol kola yürüyecek. Öyle olmasa daha yolun başındayken yaptığı konuşmada terörist Selahattin Demirtaş’a ve Osman Kavala’ya selam göndermezdi. Bu da demek oluyor ki, CHP bu yeni dönemde de Atatürk’ün partisi olmaktan çok uzakta hareket edecek. Çünkü en az teröristlerin arka bahçesi olmuş HDP gibi, Selahattin Demirtaş’a sahip çıkmak, Atatürkçü bir CHP’ye değil, HDP’ye payanda olmuş bi CHP’ye yakışırdı. 
Bakmayın siz bunların Atatürk falan diye ortalıkta bağırıp durmasına. Atatürk bunların umurunda falan değil. Atatürk, bunlar için sadece siyasi ikbal aracı. Atatürk’ü kullanarak bir yerlere geliyorlar, Atatürk’ü kullanarak ikbal ediniyorlar, Atatürk’ü kullanarak koltuk sahibi oluyorlar. 
Gidin sokakta kime sorarsanız sorun, diyin ki, Atatürk hayatta olsaydı, terörist Selahattin Demirtaş’a selam gönderir miydi? 
Alacağınız cevap kesin şu olurdu; Atatürk hayatta olsaydı, ilk işi tüm teröristlerle birlikte o teröristlere selam gönderenleri asmak olurdu. 
Şimdi soruyorum: 
Siz kimi kandırdığınızı zannediyorsunuz?
Atatürk’ün partisi diye yutturmaya çalıştığınız CHP’yi, Atatürk çizgisinden uzaklaştırdığınız yetmezmiş gibi, halen daha Atatürk üzerinden prim kasmaya mı çalışıyorsunuz? 
Ötesini bilmem ama aklı başında hiçbir Atatürkçü, teröriste selam gönderen bir Genel Başkana sahip CHP’nin peşinden gitmez, gitmemelidir. Akıl da bunu emreder, mantık da bunu emreder. Ötesi boş sözdür, angaryadır, tatavadır.