Danışıklı dövüş… 

Geçen hafta CHP ile ilgili yazdığım yazıda; Özgür Özel’in adaylığının danışıklı dövüş olduğunu yazmıştım. Nitekim gelişmeler beni doğrular nitelikte yaşanıyor. 
Mesela; Özgür Özel’in aday olduğu için Meclis Grup Başkanvekilliği görevinden resmi olarak istifa etmesi gerekiyordu, etmedi. 
Fiilen bıraktığını söyledi sadece. Bu bile zaten bu adaylığın Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirme amacı taşıdığı çok belli. Bu yüzden süreci sonuna kadar takip edeceğim, gelişmeleri an be an paylaşacağım. 
Bir diğer mesele; şu Halk TV’de ekranı dolduran bir hanımefendi var, ismini burada zikredip reklamını yapmak istemiyorum. 
Dün çıktı ve Ankara’daki terör saldırısıyla ilgili olarak apır sapır konuştu. 
Hem de öyle bir konuştu ki, sanki de, o saldırıda can kaybı yaşanmamış olmasına üzüldüğü kanaati hasıl oldu. 
Diyor ki, böyle terör saldırısı olmaz! 
Yani şimdi bu hanımefendinin sarf ettiği o cümlelere hangi pencereden bakarsanız bakın, kabul edilebilecek açıklamalar değildi. 
Nitekim gözaltına aldı, ifade verdi, her ne kadar serbest kalmış olsa da, çalıştığı televizyondaki programına son verildi. 
Ben açıkçası çok şaşırdım; çünkü Halk TV’den böyle bir refleks beklemiyordum. En azından hassasiyet konusunda atılması gereken adımı attı. 
Ben buradan sol partilere ve bu partileri destekleyen gazeteci, yapımcı ve programcılara seslenmek istiyorum. 
Sırf iktidarı karalayacak ve çamur atacaksınız diye ağzınızın ve dilinizin ölçüsünü kaçırmayın lütfen! Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun, ne söylediğinize, ne konuştuğuna ve konuştuklarınızın ucunun nerelere dokunduğuna dikkat edin! 
Aksi o halde o hanımefendi gibi dımdızlak ortada kalırsınız. 
Benden söylemesi.