DEFTERİN DİĞER YARISI

Gönlümüz elbette mevcut şartlarda bu sıkıntılı dönemi atlatmayı arzu ediyor. Ama işte ne yaparsınız ki, kadro derinliği bulunmayan bir takımın sahada güzel işlere imza atması zor. Sakatlıklar, cezalar derken, teknik heyetin elini kolunu adeta bağlayan bu duruma karşı tedbir almak, Erzurumspor için artık farzdan öte bir farz haline geldi. Bu da demek oluyor ki, devre arasında transfer tahtasının öyle ya da böyle açılması, yarım düzine futbolcu transfer etme şansımız olmasa da, en azından belli başlı mevkilere takviye yapılması gerekiyor. Yani en azından ben öyle düşünüyorum ki, camianın neredeyse tamamı benimle aynı şeyi düşünüyor. Yani devre arasında takıma okkalı bir kaleci kazandırsak fena mı olur? Sonra hücum hattımızı güçlendirsek kötü mü olur? Bunlar bizim maalesef eksikliklerimiz. Bunu yaşayarak gördük, görmeye de devam ediyoruz. Üstelik bu gerçek karşımıza öyle acı bir biçimde çıkıyor ki, kazanacağımız maçları bile sırf bu yetersizlikler yüzünden kaybediyoruz. Yüzde yüz gol pozisyonlarını değerlendiremiyoruz, şutlarımızla kale direklerini dövüyoruz. Bu gibi talihsizlikler yüzünden kaybettiğimiz puanları üst üste eklesek, Allah bilir ya 30 puanı bile zorluyor olurduk şu anda. Ama olmadı, fakat olmayacağı anlamına gelmez. Önümüzde ligin ikinci yarısı var ve bizim defterin geri kalan kısmını en güzel skorlar ve puanlarla doldurmamız gerekiyor.