Ticaret Bakanlığı’nın, marketlerde denetim yapılması noktasında bir takım çalışmalar yapılacağını artık hepimiz biliyoruz…
Süreçte bu denetimler ne kadar etkili olur, onu zaten bekleyip göreceğiz...
Ancak şöyle de bir durum var, marketlerdeki fahiş fiyat sorunlarını birebir vatandaş yaşıyor, bedelini de vatandaş ödüyor…
O halde bu denetim mekanizmasının içerisine vatandaşlar, yani tüketiciler de dahil edilmelidir…
Mesela Ticaret Bakanlığı’na bağlı olan İl Müdürlüklerinde bir ihbar havuzu oluşturulsun… WhatsApp gibi görsel veri alışverişinin de yapıldığı platformlar üzerinden vatandaşlar bu havuza anlık ihbarlarda bulunsun… Hem böylece ihbarda bulunana ait bilgiler gizlilik içinde kalmış, hem de gereken işlemler çok daha çabuk bir biçimde yapılmış olunur…
İşin en dikkat çekici adımı da şu olmalı!
İhbarda bulunulacak olan WhatsApp hatlarının duyurusu ise, afişlerle doğrudan marketlerde yapılsın…
Yapılsın ki, istismarcı olan hangisi ya da artık her kimse, başına gelecek olanı bilsin…
İlaveten kamu spotları hazırlansın…
Vatandaşa ulaşabilmek ve bu ihbar hatlarından herkesi haberdar etmek için her türlü kitle iletişim aracı sonuna kadar kullanılsın…
Bu neye yarar, biliyor musunuz?
Vatandaş güven duyar…
Ve gönül rahatlığıyla bu sistemin bir parçası olur…
Çünkü “nasılsa arkamda devlet var” der ve karşılaştığı her türlü fahiş fiyat uygulamasını anında ifşa eder, ilgilileri uyarmış olur…
Böyle bir mekanizma istismarcı alçakları da korkutur… Zira alışveriş için markete gelen her müşteri, artık sadece müşteri değildir. Aynı zamanda bir denetçi ve bir müfettiştir…
Tamam, devlet elbette gerekeni yapıyordur ve yapar da…
Ama kim ne derse desin, denetimin kralını bizce vatandaş yapar…
Demedi demeyin!