Türkiye’nin denize kıyısı olan şehirlerinde tatil hareketliliği şimdiden başladı…
Oteller, plajlar, iyiden iyiye dolmaya ve insanlar denizle birlikte güneşin ve kumun tadını çıkarırken, Doğu Anadolu’da ise karla mücadele telaşı sürüyor, buna dtersiniz peki?
Mesela Hakkari…
İş makinalarıyla temizlenmeye çalışılan karların yüksekliği neredeyse iki metreye yakın…
Ve aylardan Mayıs…
O karların erimesi beklenecek olunursa, Haziran bile yetmeyecektir muhtemelen…
Şimdi!
Bu iki örnekle aslında anlatmak istediğimiz ey, bölgeler arasındaki muafiyet ve mağduriyet farkıdır…
Düşünün ki, Ege’de ve Akdeniz’de insanların denize girmeye başladığı şu aylarda, Doğu Anadolu ise kar mücadelesiyle meşgul…
İşte bu bölge için senelerdir ihtiyaç olduğuna vurgu yapılan mesele de bu zaten, yani muafiyet…
Bölgenin üzerinde bulunduğu coğrafya ve karşı karşıya kaldığı zor şartlar, bu bölgenin ve bölge illerinin esasen ayrıcalığa ve pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duyduğunu gözler önüne seriyor…
Bölgede yaşayan insanların talebi de bu yönde zaten…
Haksızsak söyleyin lütfen!
Madem Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşıyor ama her yönüyle, her şeyiyle, her anda ve her alanda Akdeniz ya da Ege’de yaşayan insanlarla aynı muameleye maruz kalıyorsak; buradan şu sonuç çıkar:
“Doğu’ya haksızlık ediliyor!”
O halde bu farkın artık görülmesi ve bu haksızlığın bir an önce telafi edilmesi gerek!