DOKTOR AYAĞIMIZA KADAR GELDİ

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, sosyal medya hesabından önceki gün bir paylaşımda bulundu: 

“Seracılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi”

Mevzu şöyle:

Türkiye’nin en büyük ikinci Jeotermal Seracılık İhtisas Sanayi Bölgesi Nevşehir’de kurulmuş…

Rakam muazzam!

İstihdam kapasitesi hakeza öyle…

Bu paylaşımı görünce aklımıza doğal olarak Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan’ın yaptığı çağrı geldi…  

Ne demişti Başkan Orhan?

-Erzurum’a Seracılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması şeklinde bir hedefimiz ve girişimimiz var…

Peki, bunu neyle gerekçelendiriyordu?

Elbette ki hayata geçirdiği Jeotermal Destekli Domates Seralar ile…

Bakınız!

Dileyen Google aracılığıyla internetten araştırabilir, tam olarak diyor ki Başkan Orhan: 

-Bizim seralarımızın olduğu bu bölgede 120 dönüm arazimiz var. İlaveten burada Hazine üzerine kayıtlı 300 dönüm daha arazi var. Yani toplamda 420 dönümlük bu alan üzerinde seracılık faaliyetleri rahatlıkla yapılabilir. Bu da ancak Erzurum’a Seracılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulmasıyla olur…

İşte bu kadar net!

İşte bu kadar açık!

Ve bununla da yetinmiyor Başkan…

Girişimciyi teşvik etme adına da, eşsiz bir çağrıda bulunuyor:

-Termal suyumuz hazır, yerimiz hazır… Yeter ki, sera yatırımcıları buraya gelsin!

Evet…

Karşı karşıya olduğumuz bu tablo, Erzurum siyasetine fevkalade özel bir sorumluluk yüklüyor…

Nedir bu sorumluluk?

Gayet basit; Tarım ve Orman Bakanlığı’na gidilecek, bahsi edilen bölgede Aziziye Belediyesi’nin seraları da model gösterilerek, Seracılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi talebinde bulunulacak.

Sizce Bakan Kirişçi buna itiraz edebilir mi?

Hayır!

Karşı çıkabilir mi?

Asla!

Tam tersine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha iki gün önce yaptığı “üretim” vurgusu üzerinden Erzurum siyasetine teşekkür bile eder Bakan Bey…

O halde…

Buradan Erzurum siyasetine sesleniyor ve diyoruz ki:

-Doktor ayağımıza kadar gelmiş madem, o halde vakit hastayı iyi etme vaktidir…

Eğer ki bu öneriye sahip çıkmazsanız…

Eğer ki Erzurum’u böyle bir nimetle tanıştırmazsanız…

Ve eğer ki, Seracılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ni Erzurum adına kopartıp almazsanız…

Vallahi vebalde kalırsınız, billahi vebalde kalırsınız…

Bakınız, bu satırları karalamış olmakla top bizden çıktı artık…

Erzurum halkı da şahit olsun buna…

Bu saatten sonra söz sırası Prof. Dr. Recep Akdağ da…

Söz sırası Prof. Dr. Kamil Aydın’da…

Söz sırası İbrahim Aydemir’de…

Söz sırası Selami Altınok’ta…

Ve söz sırası Zehra Taşkesenlioğlu’nda…

Dolayısıyla ya bu fırsatı teperler ya da Erzurum için bu fırsatı kaparlar…

Bizden söylemesi…