Eğitimde olmazsa olmaz… 

Türkiye’de üniversite sınav sisteminin revize edilmesi gerektiğine defalarca vurgu yapmışızdır… 
Mevcut sistemin, öğrencileri, daha doğrusu çocuklarımızı birer yarış atına dönüştürdüğü malum… 
Hele pandemi sürecinde başlayan yığılma illeti ise, yüz binlerce adayı mağdur etmeye devam ediyor... 
Bunda sorun varken, üstüne üstlük bir de açık lise muhabbeti çıktı ortaya… 
Ne yapsın çocuklar? 
Üniversiteye sıkı bir biçimde hazırlanabilmek için örgün eğitimi bırakarak, liseyi açıktan tamamlama telaşına düşüyorlar… 
Buna hakkın yok diyebilir misiniz?
Diyemezsiniz… 
Çünkü sonuçta bu bir tercih meselesi… 
İyi de, çocuklarımızı niye böyle bir manevra yapmak zorunda bırakıyoruz ki? 
Ta liseden başlayarak öğrencileri kabiliyetli oldukları alanlara göre yetiştirip, sınav sistemini de bu düzlem üzerinden yapsak ya!
Diyeceksiniz ki, öyle ya zaten… 
Evet, öyle ama sadece şeklen… 
Esasen bu mesele hep bir aceleye, hep bir oldubittiye getirildi… Getirileri, götürüleri, fayda değer analizleri yeterince yapılmadı… 
Gelişmiş ülkelerde sınav sistemlerinde yapılacak en küçük değişiklik dahi senelerce etüt ediliyor, altyapısı, fizibilitesi, faydası ve sakıncası tek tek hesaba katılıyor… 
Hangi adımı atarsak, neyle karşılaşırız?
Hangi hamleyi yaparsak, yanlış yaparız? Gibi daha birçok soruya cevap aranıyor, sisteme ondan sonra müdahale ediliyor… 
Ama bizde öyle değil maalesef…
Biz yapıyoruz, oluyor ve bitiyor…
Ondan sonra senelerce de bu işin ceremesini çekiyor, milyonlarca genci mağdur edip bırakıyoruz… 
O yüzden çok geniş katılımlarla komisyonlar oluşturulmalı, eğitimciler ordusu bir araya gelmeli, işin uzmanları bir masada toplanmalı ve sınav sistemine artık bir çekidüzen vermelidir… 
Bu şarttır!
Olmazsa olmazdır…