EĞRİ-DOĞRU İÇ İÇE…

Önemli bir maçtı ve kazanmayı çok istiyorduk. 

Olmadı…

Sarper Barış Şaka adlı futbol katili, maçın ilk 45 dakikasının içine etmeseydi, skor çok daha farklı olabilir ve Erzurumspor sahadan kesinlikle galip ayrılabilirdi.

Olmadı…

Kendisine verilen görevi öyle güzel icra etti ki futbol katili, takımın moral ve motivasyonunu adeta düne düşürdü…

Verilmeyen penaltılarımızı mı dersiniz, rakip takım lehine çalınan düdükleri mi dersiniz, verilmeyen kartları mı dersiniz, artık ne derseniz deyin, Sarper Barış Saka, taşıdığı kokartın, sahibi olduğu lisansın ve boynuna astığı düdüğün şerefine ve hakemlik mesleğine kesinlikle gölge düşürmüştür. 

Gelelim taraftara…

Taraftar tribünleri doldurarak üzerine düşeni yapmıştır…

Dikkat edin!

Trübünleri doldurarak dedik, çünkü doldurmak tek başına yeterli olmuyor maalesef…

Hangisini saysak ki!

Daha maç başlamadan yönetime “uyuma” ihtarı çekilmesini mi? 

Yoksa zaten maçı germek isteyen başta hakem olmak üzere rakip takım oyuncularının ekmeğine sahayı pet şişe yağmuruna tutarak yağ sürülmesini mi? 

Her neyse…

Takıma gelince!

Ortada bir takım olduğunu söylemek zor, tabi karşımızdaki de aslında takım değildi…

Karşımızdaki takım, bizim takımın silik ve anlamsız futbolu karşısında sahada dilediği gibi top koşturdu, o kadar… 

Evet, skor 4-2…

İstanbul’da bu skorun hakkından gelir miyiz bilmiyoruz ama bu yolun yolun sonu ne olursa olsun Erzurumsporlu olmakla gurur duymaya devam edeceğimizden adımız kadar eminiz…

Elimizde son bir atımlık barutumuz kalmış olsa bile…