Elçiye zeval olmaz

Biliyorsunuz, biz kadınlar çalışma hayatının artık hemen her alanında varız, var olmaya da devam edeceğiz… 
Her ne kadar şehir olarak kadınların işgücüne katılımı noktasında vasat bir düzeyde olsak bile; olsun, “hiç yoktan iyidir” dediğimiz bir yerdeyiz yine de… 
Her neyse… 
Aralarında tanıdık ve bildik dostlarımızın da bulunduğu hemcinslerimiz, daha doğrusu çalışan hemcinslerimiz bir hususta çok dertli! 
Evet, mesai saatlerine yapılan düzenleme… 
Haklı olarak diyorlar ki: “Saat 17.30’da mesaisi sona eren bir çalışan kadın, geriye kalan bir saatlik sürede evine mi yetişecek, iftar yemeği mi yapacak?” 
Kaldı ki; evin bir de ahalisi var, çoluğu-çocuğu var…
Var da var… 
Uzun sözün kısası: Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi’ye bu durumu aktarabilir misiniz diye bize sordular, biz de elçiye zeval olmaz diye düşündük… 
Evet… 
Mesai saatlerine Ramazan ayı dolayısıyla yapılan düzenlemede, öyle görünüyor ki, maksat pek de bir hasıl olmamış… 
Öyleyse… 
Daha yolun başındayken şu saatlere bir çekidüzen vermek gerekir diye düşünüyoruz… 
Ne dersiniz, haksız mıyız? 

*** 

SABİT YALAN! 
Ne ilginç değil mi?
Marketler sabit fiyat kampanyası düzenleyip, müşterilerine bunun bir de reklamını yapıyorlar… 
Yani, size söz!
Fiyatlar artmayacak, sabit kalacak… 
Kabul ediyoruz, maliyetler arttı, artmaya da devam ediyor… 
Ve fakat şu bir gerçek ki; Türkiye’deki perakende sektörü şu süreçte çok kötü bir sınav verdi… 
Kimse kusura bakmasın ama, evet… 
Küresel ekonomik krize karşı verilen mücadelede alınlarına en büyük karayı hem de kendi elleriyle marketler çaldı…  
Hem öyle olmasa bugün “market” denilince akıllara “fiyat istismarı” meselesi gelir miydi hiç? 
Gelmezdi… 
Siz de hemen şimdi deneyin ve görün!
İç sesinizle “Market” deyin mesela!
Ne geldi aklınıza? 
Fahiş fiyatlar… 
Stokçuluk… 
Ve sürekli güncellenen etiketler, öyle değil mi? 
Şimdi de diyorlar ki, sabit fiyat… 
Yerseniz tabi!