?>)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da yaptığı konuşmada Türkiye'nin iç gündemiyle meşgul edilerek değişim dalgasının dışında bırakılmak istendiğini, Terörsüz Türkiye sürecinin önemini ve CHP'yi eleştirerek kuklacılarla mücadele ettiklerini belirtti.
Erdoğan, bu yıl toplantıda önemli bir format değişikliğine gidildiğini, daha dar kapsamlı interaktif oturumlar tercih edildiğini ve 2025-2026 Stratejik Plan Çalıştayı'nın ilk kez yapıldığını vurguladı. Çalıştayda ortaya çıkan hususların genel sekreterlik tarafından alındığını ve eksikliklerin üzerine daha kararlı gidileceğini söyledi. Dış politika, güvenlik ve ekonomi konularında fikir teatisinde bulunduklarını, ülkenin meselelerini ve milletin sorunlarını masaya yatırdıklarını ifade etti.
Terörsüz Türkiye sürecinde gelinen aşama ve atılacak adımların önemli gündem başlıklarından biri olduğunu belirten Erdoğan, bu konuda genel başkan vekilinin kapsamlı bir sunum yaptığını aktardı. Siyasi iletişim, teşkilat kültürü, meclis grubu çalışmaları ve kalkınma odaklı faaliyetler gibi konularda da bilgilendirmelerde bulunulduğunu söyledi. 2025-2026 stratejik plan çalıştayında yol haritasının belirlendiğini ve katılımcılarla bir araya gelerek sahanın nabzını tutmaya çalıştıklarını belirtti. Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecinde tüm partilerin sorumluluğu olduğuna, çıkar siyaseti yapılmadığına ve ülke siyaseti yapıldığına dikkat çekti. Hala bu sürece kuşkuyla bakanların tereddütlerini gidermek için her türlü gayreti gösterdiklerini ifade etti.
Erdoğan, son dönemde yürütülen sokak tehditleri, kanunsuz eylemler ve siyasi söylemlerin, Türkiye'nin kendi meselelerini kendisinin çözmesini engellemeye çalıştığını belirtti. CHP ve liderini eleştirerek, 'kuklalar' değil, onları parmaklarında oynatan 'kuklacılar' ile mücadele ettiklerini söyledi. 'Ümmetçilik' suçlamalarına cevap vererek, Türkler, Kürtler ve Arapların birliği ve beraberliğinin savunulmasının şeref duyulacak bir imani duruş olduğunu ifade etti. Terörsüz Türkiye'nin kalkınmış ve güçlenmiş bir Türkiye anlamına geldiğini, terörle mücadeleye ayrılan kaynakların artık halka aktarılacağını belirtti. Son olarak, ülke ve milletçe hak edileni alma zamanının geldiğini, Türkiye Yüzyılı'nı yükseltme vaktinin geldiğini ve güzel günlerin beklediğini söyledi.
