Gereken yapılır…

 

Dünkü yazımızda, asgari ücret artışıyla ilgili olarak iş çevrelerinin beklentilerine dikkat çekmeye çalışmıştık… 
Nitekim gün içerisinde bu konuya ilişkin olarak görüşüp konuştuğumuz dostlarımız oldu… 
-Duygularımıza tercüman olmuşsunuz, dedi hepsi de… 
Ama öyle!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sabit gelirliyi enflasyona ezdirmeme noktasında gösterdiği hassasiyet, gerçekten de eşi görülmemiş bir hamle… 
Bunu özellikle pandemi sonrası yaşanan küresel ekonomik kriz sürecinde fazlasıyla yaşadık ve gördük… 
Asgari ücretlinin, işçinin, memurun, emeklinin, kısacası sabit gelirli herkesin üzerinde oldu Erdoğan’ın elleri… 
Bundan sonraki süreçte de muhakkak olacaktır… 
Evet, dün de dediğimiz gibi, şimdi sıra işverenin yaralarına merhem olmakta… 
Misal, SSK primleri, Bağkur primleri, stopajlar, vergiler falan… 
Bu kalemler ve özellikle de sosyal güvenlik primleri, işverenlerin sırtındaki en büyük yükü teşkil ediyor… 
Dolayısıyla mesele eğer işveren maliyetlerini azaltmaksa, atılması gereken adımların da, bu gider kalemlerine dönük olması gerekiyor… 
Formül budur… 
Yol haritası budur… 
Yani düşünün ki, sadece Erzurum’dan toplanan vergiler bile Türkiye toplamı içerisinde deryada bir damlayı teşkil ediyor… 
İlaveten sosyal güvenlik primleri… 
Maksat sıkıntılı bu süreci hep birlikte atlatmaksa, devletimiz en büyük fedakarlığı yapması gereken taraf oluyor… 
Biz inanıyoruz… 
İş dünyası da bizim bu saydığımız hususları iletecek ve çözüme giden yol haritasını koyacaktır ortaya… 
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, adımız kadar eminiz ki, gereğini anında yapacaktır… 
Öyle ya!
Sabit gelirliyi enflasyon karşısında ezdirmeyen bir liderin, esnafı ve sanatkârı, işvereni ve işletmeleri sahipsiz bırakacağını düşünmek, kelimenin tam anlamıyla saflık olur…