İLETİŞİM AHLAKI

Deprem bölgesini gezip görenlerle belli başlı yayın organlarında oralarda olup biteni aktaranlar arasında uçurumlar var. 
O yayın organlarına bakılırsa deprem bölgesinde hayat yok, herkes aç ve açıkta.
Ama oraları gidip görenlerde diyor ki, devlet tüm imkanlarıyla orada, kimse aç ve açıktada değil üstelik. 
Yani bu iki tabloyu karşılaştırınca bile kötü niyet anında açık ediyor kendini. 
Kötü niyet diyorum, çünkü böyle bir zamanda milletini devlete karşı cephe oluşturmaya çalışmak kesinlikle habercilik değil, hainlik. 
Okulda bize iletişim felsefesini anlatırken ahlaktan ve kamu yararından bahsedildi. İşinizi yaparken ahlaklı olun ve kamu yararını gözetin dedi hocalarımız.
Ama belli başlı yayın organlarının haberlerini izleyip, yanı sıra birde deprem bölgesinde olanların anlattıklarını dinleyince diyorum ki, bunlarda ahlakın zerresi bile yok.
Açıkçası ben şunu çok merak ediyorum; bu kadar ahlaksız olmayı acaba nasıl başarabiliyorlar?
Bir sözümde, deprem bölgesinde çekilen acılar üzerinden prim kasmaya çalışan sosyal medya kullancılarına olacak.
O hesaplarınızı ya düzgün kullanın veyahut kapatın ve cehennem olun gidin! Bırakın insanların acılarını kullanmayı! Bırakın o acılar üzerinden takipçi kapmaya çalışmayı!
Bırakın!
Bırakın!
Bırakın! 
Çünkü üzüntünüz bile sahte…!