İLYAS SALMAN

İlyas Salman’ı seversiniz, sevmezsiniz. Herkes de herkesi sevmek zorunda değil sonuçta ama bir itirafta bulunmak istiyorum: ben şahsen İlyas Salman’ı sevmediğim gibi, tersine çok da nefret ederim. Niye nefret ettiğim için sebepler aramaya gerek yok, çünkü dün yaptığı paylaşımda kendisinden nefret etmekte ne kadar haklı olduğumu bir kez daha görmüş oldum.

Cüneyt Arkın vefat etti ya; sanatçı dostlarının hepsi taziyelerini paylaştı, duygularını dile getirdi. Cüneyt Arkın’ın usta bir oyuncu olduğunu, onun Türk sineması adına marka değer olduğunu dile getiren sanatçı dostları, kendilerine yakışanı yaparken, bu İlyas Salman kalktı Cumhuriyet gazetesine iletmiş duygularını.

Demiş ki: “Şah damarını kesseniz, M. Kemal Atatürk akardı”

Şimdi bu sefil biloya güler misiniz, ağlar mısınız?

Yahu ne alakası var Atatürk’le bu konunun? Yani sen de diğer sanatçılar gibi, rahmetlinin sanatından, başarısından, onunla bir kez de olsa aynı seti paylaşmış olmaktan duyduğun mutluluğu dile getirseydin ya!

Şah damarını kessen, M. Kemal akarmış! Yani İlyas Salman’dan böyle bir şey duyunca şaşırmadık, çünkü adamın işi gücü ideolojik prim kasmak. M. Kemal Atatürk üzerinden prim yapmak, duyar kasmak, solcuların sözde ilgisini devşirmek.

İşte bu yüzden İlyas Salman profesyonel bir sanatçı olamadı, hep küçük düşündü, küçük adımlar attı. Sanatı siyasete, siyaseti sanata alet etme huyu da sonradan ortaya çıktı.

Diyorum ki, sen bırak bu işlerin peşini Sefil Bilo!

Çünkü bu tutumun ve anlayışınla rol aldığın filmlerin değerini bile düşürüyorsun. Herkeste bu olur mu bilmiyorum ama ben bir oyuncudan hazzetmemeye başlayınca, isterse gişe rekorları kırsın onun oynadığı filmi bile izlemek istemiyorum.

Bu yüzden sana tavsiyem bırak bu istismar ve pazarlama işlerini, yakışmıyor çünkü. Tabi eğer gerçekten sanatçı olduğunu düşünüyorsan.