İnsanın içinde olacak…

Kulağımıza geldi, üzüldük… 
Geçtiğimiz gün sona eren YKS tercih süreciyle ilgili olarak kimi rehber hocalar, öğrencileri illa da Erzurum dışında okusunlar diye hayli baskı altında tutmuş…
Yok, şu puana yazık!
Şok şu sıralamaya yazık!
Ankara dururken, Erzurum niye?
Filanca üniversite varken, Atatürk Üniversitesi niye?
Gibi… Gibi… 
Şimdi bu rehber hocalara şunu sormak isteriz, sizin Atatürk Üniversitesi ile alıp veremediğiniz ne?
1947 yılından bu yana Türkiye’nin en köklü bilim yuvası olarak faaliyet gösteren bu güzide kurum, sizin karnınızı neden bu kadar ağrıtır ki? 
Misal, genç aday Veteriner Fakültesi’nde öğrenim görmek istiyor; diyor ki rehber hocası, sakın Atatürk Üniversitesini tercih etme!
Ankara Üniversitesi’nde oku!
Yahut git Uludağ Üniversitesi’ne!
O gün de söyledik… 
Üniversiteden üniversiteye fark olur, doğrudur… 
Ne var ki, günümüzde üniversitelerin kampüslü birer lise olmaktan da hiçbir farkı yoktur… 
İster Uludağ’da okusun, isterse Ağrı’da; günün sonunda mezunları aynı KPSS sınavı beklemiyor mu? 
Yani Uludağ’da öğrenim gören öğrenciyi torpil mi bekliyor, kıyak mı bekliyor, ayrıcalık mı bekliyor? 
Hiç birisi… 
O halde nedir bu memleketin gençlerini başka şehirlere gönderme sevdası?
Nedir bu merakın arka planı?
Allah herkesin evladını bağışlasın; iki çocuğumuzu da bu şehirde, Atatürk Üniversitesi’nde okuttuk… Üstelik de, “pes!” dedirtecek türden bir puan ve sıralamayla hem de… 
Biri mezun olur olmaz atandı ve öğretmen oldu, diğeri ise, Atatürk Üniversiteli olmakla iftihar ediyor ve de öğrenci… Yine “üstelik” diyoruz, o da şaşırtacak bir puan ve sıralamaya sahipti… 
Yani dememiz o ki; insanın içinde olacak içinde… 
Eğer bir öğrencinin ilim tahsil etmek ve insanlığa faydalı olmak gibi bir derdi yoksa bize göre nerede okuduğunun da hiç bir önemi yok…
Bu da bizim son sözümüzdür!