İşte gerçek yüzleri… 

Devletin ve milletin selametini zerre kadar düşünmeyenler yine meydanda… 
Çıkmışlar, online eğitime karşı protesto gösterileri yapıyorlar… 
Sanırsınız, eğitim onlar için her şey… 
Tamam, eğitim herkes ve hepimiz için her şey… 
Ancak onların niyetleri başka ve hepimiz de biliyoruz ki, onların eğitim diye bir kaygıları yok… 
Bakmayın siz onların öyle “gençlik-gençlik” diye bağırmalarına! Onların tek derdi ve tasası sadece ve sadece hükümet aleyhtarlığı… 
Yani bir karmaşa olsun da… 
Yani bir kargaşa çıksın da, gerisi ne olursa olsun… 
Aha hep birlikte gördük onların ağababalarından birisini… 
Sözde gazeteci, Uğur Dündar… 
Kamera karşısında olayı öyle dramatize ediyor ki, sanırsınız etinden et koparmışlar… 
Halbuki buna hiç gerek yok!
Vicdanı olan herkesin, deprem bölgesindeki manzara karşısında zaten dili tutuluyor, zaten yutkunuyor, zaten hıçkırıkları diziliyor boğazına… 
Ama o öyle mi?
Boynunu kırıyor, eğiliyor, bükülüyor, şekilden şekle giriyor… 
Sonra kamera bir kayıttan çıkıyor ki, gülüşmeler, kakara kikiriler ardı sıra geliyor… 
İşte bunların samimiyeti… 
İşte bunların yüreği bu kadar… 
“Vallahi” diyoruz bakın! 
Bunlar ve bunlar gibilerinin memleket diye bir dertleri yok… 
Depremzede diye bir kaygıları yok… 
Bunlar resmen bu felaketten nasıl nemalanabilirizin hesabını yapıyorlar sürekli… 
İnanmayın!
Kanmayın!
Aldanmayın! 
7/24 ağlasalar bile…