Erzurumspor’umuzun Antalya’daki kampı bugün sona erecek ve mavi beyazlı kafile İstanbul uçağıyla yola çıkacak. Güzel bir kamp dönemi geçirildiğini hoca defalarca söyledi ve son olarak kutlanan Özgür Sert’in doğum günündeki görüntü ise keyif vericiydi. Futbolcularımızı hep bir arada ve neşe içerisinde görmek şahsen beni çok mutlu etti. İnanıyorum bu enerjiyle İstanbul’da pazartesi günü oynayacağımız maçtan galip ayrılacağız. Bu girişi yaptıktan sonra dün bir taraftar dostumla Martin Hasek’le ilgili muhabbetime geleyim. Martin Hasek hakkında yazdığım yazıyı çok ağır eleştiri olarak gördüğünü söyleyen taraftar dostum, Martin’in kaliteli bir futbolcu olduğunu ama kendini bulamadığını söyledi. Okuyanlarda hatırlayacaktır zaten; ben Martin için kalitesiz bir futbolcu demedim zaten. Sorumluluk almıyor mücadele etmiyor ve hep kaçak güreşiyor demek istedim. Zaten bu yönleri olmasa kaliteli bir futbolcu olduğunu kendisi de gösterecek ama işte niyeyse göstermiyor. Gösteremiyor demiyorum, göstermiyor. Yoksa Martin babamın oğlu değil hasmım değil düşmanım değil. Novikovası da aynı şekilde en çok eleştirenlerden birisi belkide bendim. Ama bu eleştirilerim yüzünden bende çok eleştiri aldım. Onlara göre Novide kaliteli oyuncuydu. Halbuki ben yine kalitesine laf etmemiştim. Sadece oynamıyor oynamak istemiyor demiştim. Nitekim Samsunspor da gördü benim gördüğümü ve gerekeni yaptı. Taraftar dostlarımıza şunu söylemek istiyorum. Kaliteli olmak başka şeydir kalitenin hakkını vermek başka. Bu yüzden ikisini birbirinden ayrı tutmak lazım.