Kamu Bankalarında Milyonluk Kredi Skandalı: Borç Batağındaki İsimlere Devlet Desteği mi?

Son yıllarda kamu bankalarının kredi verme politikaları, özellikle büyük borç yükü altındaki kişilere sağlanan yüksek meblağlı krediler konusunda ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Erzurum özelinde, düşük ipotek bedelleri karşılığında yüz milyonlarca lira kredi sağlanan kişi ve şirketler, finansal sistemin sürdürülebilirliği açısından büyük bir risk oluşturmaktadır.

Özellikle yüksek borç batağında bulunan bireylere yeni şirketler kurdurularak sağlanan bu krediler, finansal denetim ve risk yönetimi ilkeleriyle ne kadar örtüşmektedir? Kamu bankalarının asli görevi ekonomik kalkınmaya katkı sağlamak ve vatandaşların finansal erişimini kolaylaştırmak olsa da, bu tür uygulamalar kamu kaynaklarının verimli kullanımını sorgulatmaktadır.

Şeffaf ve adil bir finansal sistem için, kredi tahsis süreçlerinin daha sıkı denetlenmesi, risk analizlerinin daha etkin yapılması ve kamu bankalarının sorumluluklarını titizlikle yerine getirmesi gerekmektedir. Aksi halde, kamu kaynaklarının belli gruplara aktarılması, uzun vadede finansal krizlere ve kamu güveninin sarsılmasına yol açabilir.

Bu noktada yetkili kurumların ve denetleyici mekanizmaların süreci daha şeffaf hale getirmesi, ekonomik adaletin sağlanması için büyük önem taşımaktadır.