Kanıma dokunmuştu…

İYİ Partide yaşanan kıvırma hamlesinden sonra bir kez daha dedim ki kendi kendime; “iyi ki bu partiden ve il başkanlığından istifa etmişim”
Yoksa bu izah edilemez tutumu nasıl anlatırdım seçmene.
Şundan çok eminim ki, İYİ Partinin tüm il ve ilçe başkanları Meral Akşener’in bu anlaşılamaz  tavrı karşısında kime nasıl bir açıklama yapacaklarını bile bilmiyorlardır.
Örneğin şunu merak ediyordur vatandaş? Meral Akşenerdeki bu İmamoğlu tutkusu niye?
Mansur Yavaş hayranlığı niye?
Hadi ayrıldın masadan, ne duydun da nir daha geri döndün?
Normal şartlarda böyle bir geri dönüş mümkün olmazdı, olamazdı.
Akşener’e kim ne dedi de, bir gecede çark ettin de altını üstüne getirdiği masaya tekrar oturdu?
Kafamda çok deli sorular var:
Mesela, milliyetçilik iddiasıyla yola çıkan bu parti ve onun lideri Meral hanım, HDP’nin de destek vereceğini açıkladığı bu ittifak içerisinde seçime nasıl girecek? 
Saha sorulacak çok soru var elbette.
Tam sormaya yelteniyorum ama aklıma Meral Akşener’in siyasi geçmişi geliyor ve bundan vazgeçiyorum. 
Hatırlayalım; önce ANAP, sonra DYP, sonra AK Parti, sonra MHP, sonra da İYİ Parti, daha doğrusu CHP ve en nihayetinde aynı yolu birlikte yürüyeceği HDP… 
Şahsen ben bu partiden milli anlamda kanıma dokunan yönleri var diye istifa ettiğimi açıkladığımda, siyaseten çevremdeki bazılarından tepki görmüştüm.
Şimdi görüyorum ki, hiç de haksız değilmişim. Bu yüzden ben de şimdi İYİ Partili dostlarıma soruyorum ve diyorum ki; “geldiğiniz bu nokta ve durduğunuz bu yer sizin hiç mi kanınıza dokunmuyor?”