Biz de katılıyoruz, Türkiye’de göçmen sorunu vardır. Ama çözümüne giden yol, şu anda yapılmak istendiği gibi toplumsal gerginlik oluşturup, kutuplaşmadan geçmiyor. Bununla ilgili olarak sosyal medyada yapılan paylaşımlara dikkat ettiyseniz; yazılıp çizilenler sanki aynı tornadan çıkmış gibi duruyor.
Paylaşım yapan hesaplar da öyle!
Yakın bir tarihte açılmış olan bu hesaplar, belli ki bir merkezden koordine ve kontrol ediliyor. Yani arkasında gerçek kullanıcılar değil, karanlık dehlizler var.
Ve yine dikkat ettiniz mi, bilmiyoruz!
Her paylaşımda kin ve nefrete dayalı, öfke patlamasını önceleyen, teşvik ve telkin eden içerikler var.
Algıda seçici olanlar bunun farkına hemen varıyor, ancak bu paylaşımların arka planına dikkat kesilmeyenler ve hele de mültecilere karşı önyargılı iseler, anında etkilenebiliyorlar.
Tavsiyemiz naçizane şudur:
Sosyal medyada bu muhtevadaki paylaşımlarla aslında neyin amaçlandığına dikkat çekilmeli ve her platformda buna vurgu yapılmalıdır!
Toplumun kanaat önderleri, ileri gelenler, siyasetçiler, sosyologlar, sanatçılar ve dahası ortak akla hizmet eden kim varsa bu sürece dahil edilmeli ve karanlık oyunlar kesinlikle bozulmalıdır!
Bakınız, plan çok basit!
İnsanları sokağa dökmek, göçmenlere karşı bireysel ve toplumsal hareketler başlatmak ve ülkeyi kaotik bir ortama evirmek amaçlanıyor.
Buna izin mi vereceğiz, asla!
Buna yol mu açacağız, asla!
Böyle bir ortam oluşsun diye ellerini ovuşturanlara göz mü yumacağız, asla!
Peki, ne yapacağız?
Aklıselimle, makul ve mantıklı önerilerle bu sorunun çözümüne yönelik katkılar sunacak ve üzerinde toplumun tüm kesimlerinin ittifak edeceği formüller geliştireceğiz.
Kaldı ki, sadece sığınmacı sorunu değil, tüm sorunların üstesinden bu yolla gelinebileceğini bilmek zorundayız.
Bunun başka da bir yolu yok zaten!