Kötüye iyilik…

 

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; herkes birbirine iyilik eder olmaktan korkmuş…
Öyle ki; kötülük eden herkes karşısında bir düşmanını ya da tanımadığı birisini değil, maalesef iyilik ettiklerini ve en iyi tanıdıklarını buluyor… 
Bu neyin habercisi, biliyor musunuz? 
Karakter bozukluğunun ve insanlığın bedeni terk ettiğini gösteriyor… 
Bakınız bu hususta o kadar çok söz var k, bir-ikisini sıralamak gerekirse: 
*İnsanoğlu hilebazdır, kimse bilmez fendini, her kime iyilik edersen, sakla ondan kendini.
*İyilik yap, kötülük bul!
Şimdi!
Sözler böyle diye biz iyilik yapmaktan vazgeçmeli miyiz? 
Değiliz elbette… 
Zira bu yaklaşım, esasen bizim gibi Müslüman toplumların iyiliğe bakış açısını değiştirmeye yöneliktir… 
Sebebine gelince: 
Hikmet ehli zatlar ne demişler bu konuda biliyor musunuz? 
Bir insanın tabiatı kötüyse, sütü ve cinsi bozuksa, karakteri ucuzsa, cibilliyeti kokmuşsa, o insana hangi iyiliği yaparsanız yapın, karşılığında kötülük görürsünüz…
Yani burada sorun iyilik yapmakta değil, tam tersine iyiliği kime yaptığınızla ilgilidir… 
Herkes birbirini az-çok tanır… 
Kim kimin ne olduğunu da bilir… 
O halde şunu yapmak lazım… 
İyi insana iyilik yapmak, iyilik getirir, bereket getirir… 
Ama kötü insana iyilik yapmak, ne yazık ki sürekli musibet getirir… 
Hadi diyelim ki, kötü birisine iyilik ettiniz… 
Bu ne anlama geliyor, biliyor musunuz?
Hani meşhur bir söz var ya: 
“İyilik yap denize at, balık bilmezse Halık bilir…” 
Yani yaratan bilir… 
Hal böyle iken, iyilere iyilik yapmaktan asla vazgeçmeyelim!
Kötü olduklarını bildiklerimize yapacağımız en büyük iyilik ise, onlara sadece ve sadece dua etmek olmalı... 
Allah iyi etsin!
Ne diyelim…