Limon çiçekleri…

Malum, akaryakıt fiyatları geçen kışa oranla katlanarak arttı…

Bu kamusal ölçekte ne demek?

Tabii ki, Erzurum’daki belediyeleri zor günler bekliyor demek… Çünkü yarın öbür gün ilk karın şehir merkezine düşmesiyle birlikte başlayacak olan karla mücadele, Nisan ve belki de Mayıs ayına kadar devam edecek…

Kar mücadelesi de süreklilik gerektirdiğine göre; belediyelerin bütçesinde koca koca delikler açılacak demek…

İşte tam da bu noktada devreye girmesi gereken siyasettir…

Kimse kusura bakmasın!

Ve hiç kimse de, Erzurum’daki belediyeleri batıdaki muadilleriyle aynı kefeye koymasın!

Zira İzmir’deki belediyeler Ocak ve Şubat aylarında açan limon çiçekleriyle meşgulken, Erzurum’daki belediyeler caddeleri ve sokakları kardan arındırmakla meşgul olacak...

Ve ne ilginçtir ki; oradaki belediyeler de, Erzurum’daki belediyeler de, İller Bankası’ndan kişi başına nüfustan aynı hizmet payını alacak!

Zorumuza gitmeli mi?

Evet, gitmeli!

Madem biz bu memlekette karın, kışın, buzun, zemherinin ve dondurucu ayazın kahrını çekiyorsak, çekmeyenlerle aynı kefeye koyulmak, hem de hepimizin zoruna gitmeli!

Uzun sözün kısası; bu işler öyle sosyal medyada Erzurum’u sürgün yeri olarak gösteren televizyon dizilerine tepki koyarak olmuyor…

Ya nasıl olacak?

Çok basit!

Erzurum’u zerre kadar umursayan varsa, sosyal medya hesabından şu cümleyi paylaşacak:

“ERZURUM’DAKİ BELEDİYELERE KARLA MÜCADELE TAZMİNATI İSTİYORUZ!