MAYASI BOZUKLAR!

Başı sıkışan, canı sıkılan milletin dinine, diyanetine ve mukaddes değerlerine sövüyor bu ülkede…

Bir akademisyen çıkıyor, şuursuz-şuursuz konuşuyor, bir siyasetçi çıkıyor, İslam’ı ve Müslümanları çağdışılıkla suçluyor, saçmalıyor, zırvalıyor…

Bir de derler ki, cahiliye devri kapandı…

Ne kapanması!

O dönem Ebu Leheb’ler, Ebu Cehil’ler işbaşındaydı, şimdi de aynı misyonu onların torunları sürdürüyor…

O meşhur jargonla:

“Bir bitmediniz gitti be!”

 

*

 

Bilirsiniz, Neyzen Tevfik’in çok kıymetli bir tespiti vardır.

Der ki:

"Geldikleri gibi gitmediler;

Kimi itini bıraktı, kimi bitini.

Kimi de piçini bıraktı...

Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil!"

Haksız mı şimdi Neyzen Tevfik?

Elbette değil…

Çünkü neden?

Neden olacak, bu mayası bozuklar tarihin her döneminde vardı da, ondan…

 

*

 

Bakın bakalım bugüne!

Ne görüyorsunuz?

Aynı terane, aynı zihniyet; isimler değişmiş, mekânlar değişmiş ama mesele aynı mesele…

Yahu sizin milletle derdiniz ne?

Sizin bu milletin değerleriyle ve mukaddesatıyla alıp veremediğiniz ne?

Karnınız neden ağrıyor bu kadar?

Zorunuza giden ne?

(…)

Yalnızca şu kadarını bilin!

Sizler son olmayacaksınız; biz biliyoruz ki, sizden olanlar da sizin yolunuzda yürümeye devam edecek…

Ve fakat şunu da unutmayın!

Ne yaparsanız yapın, başaramayacaksınız!

Ebu Leheb’in torunları olabilirsiniz, tamam…

Lakin karşınızda hep Muhammed (SAV) ümmetini bulacaksınız…