Muhalefetin kalbi…

Allah herkesin kalbine göre verir…

Niyet kötüyse, kalp bile sahibini yolda bırakır; tıpkı bizim muhalefetin yarı yolda kaldığı gibi…

Akılları sıra ekonomik kriz algısı oluşturmaya kalkıştılar… Yokluk ve yoksulluk, pahalılık ve geçim sıkıntısı üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalıştılar…

Tutmadı, tutturamadılar!

Tamam, bunu kimse inkâr etmiyor; küresel ekonomik kriz yüzünden pahalılık da yaşıyoruz, zorluk da çekiyoruz… Ama kim ne derse desin, bu süreç öncesinde ne yiyor idiysek yine yiyoruz, yine içiyoruz…

Herkes sorsun kendine lütfen?

Kim neyden geri kaldı?

Maliye Bakanlığı verileri orada, dileyen gidip bakabilir!

Açılan işletme sayısı da, kapanan işletme sayısı da belli… Tahakkuk eden vergi de belli, tahsil edilen vergi tutarı da…

Neymiş, giderler artmış!

İyi de, olmayan gider nasıl artıyor, demek ki buna mukabil gelirler de artmış...

Şimdi!

Olayın polemik boyutuna girmek istemiyoruz, biz sadece bu polemikler üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan muhalefetimizin yine burnunun üstüne yere çakıldığından bahsediyoruz…

Baksanıza!

Cumhurbaşkanı Erdoğan hem içeride, hem dışarıda salvodur ki indiriyor muhalefete…

Destekleri açıklıyor, teşvikleri açıklıyor, ardı arkası kesilmeden su serpiyor yüreklere…

İktidar kanadında bunlar olurken, muhalefet kanadında ise, ABD’ye tekmil ziyaretleri gerçekleştiriliyor…

Ana muhalefet lideri gitti, vizyonunu gösterdi, şimdi sıra diğer muhalefet partisi olan İYİ Parti liderinde…

Onlar da haklı…

Çünkü onların takip ettiği çizgiye göre; iktidar olabilmenin yolu Amerika’dan geçiyor…

Peki, ya Cumhur İttifakına göre?

Orası çok net!

Eski Türkiye yok artık…

Halen daha eskinin arzusu içerisinde olanlara da şu kadarını söyleyelim ki:

- Yeni Türkiye’de iktidar olmanın yolu artık milletten geçiyor!

Muhalefet mi?

Yahu onlar ne bilir milleti…