Ne diyorsak o…

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İYİ Parti Lideri Meral Akşener ne güzel anlaşıyor öyle değil mi? Hatta bazı söylentilere göre; Akşener’i ittifaka ikna etme ihtimali varmış, hatta ve hatta ikna ettiği bile konuşuluyormuş. 
Bununla ilgili siyaset analizi yapan gazeteci ve bazı aydınların dünün gündemine düşen yorumlarını okudum. 
Her satırında aslında benim günler öncesinden bulunduğum tespitmleri gördüm. Çünkü Özgür Özel’in CHP’de teorik açıdan bir Genel Başkan olacağını, aslında pratik açıdan asıl kaptanın İmamoğlu olacağını söylemiştim. 
Nitekim öyle de oldu; İmamoğlu’nun il başkanları kampı için İstanbul’u adres göstermesi, Akşener’le paslaşmaları falan gösteriyor ki, bu durum çok daha netlik kazanacak. 
Hele belediye başkan adaylarının netlik kazanması sürecine tam olarak karışmadı; İmamoğlu o konuya da eğildi mi, CHP’de asıl patronun kim olduğunu hepimiz görmüş olacağız. 
Geride kalan seçimler için de söylemiştim; Türkiye’de çok ciddi bir muhalefet boşluğu var. Aynını yine diyorum, o boşluk bu kez büyüyerek devam ediyor. 
Muhalefet derken tabi ota çiçeğe böceğe muhalefetten bahsetmiyorum. Muhalefet bile olsa hedefi, gayesi ve amacı kuşku yok ki millet ve ülke olmalıdır. Ama bizdeki muhalefetin böyle bir derdi hiç olmadı. Bizdeki muhalefet, her ne olursa olsun iktidarın karşısında durmak olarak algılandı, genetik bir özellik gibi tüm muhalefet partilerine de sirayet etti. 
Türkiye’de sağlıklı bir muhalefet olur mu diye sorarsanız, çok açık konuşayım olmaz. Çünkü mevcut muhalefet parti liderleri, muhalefetin tanımını bile değiştirdi ve öyle bir forma soktu ki, bu muhalefetten değil ülkeye ve millete, kendilerine bile fayda gelmez.