NEDEN? NEDEN?

Psikolog Üstün Dökmen’in talihsiz başörtüsü çıkışının ardından dün kaleme aldığım tepki yazısına çok olumlu dönüşler aldım. Aralarında PDR’cilerin de bulunduğu birçok tanıdık isim, Üstün Dökmen’in kelimenin tam anlamıyla saçmaladığından bahisle, kendilerinin de iddia edildiği gibi bir sorun yaşamadıklarını söyledi. Ayşin hanım var mesela; Erzurum’da özel eğitim sektöründe uzun yıllardır rehberlik ve psikolojik danışmanlık yapıyor.

Diyor ki, “Benim başı açık öğrencilerim de oldu, türbanlı öğrencilerim de oldu. Ama hiçbirisiyle de empati kurma noktasında sıkıntı yaşamadım. Tam tersine o kadar güzel iletişim kurduk ki, çoğuyla halen daha görüşüyorum”

Tabi bu işin teorik boyutu; bir de pratik boyutu var ki, o da Üstün Dökmen’i doğrulayacak bir tek bilimsel dayanak yok.

Hal böyle iken asıl soru şu:

Üstün Dikmen gibi kariyer sahibi bir psikolog neden böyle bir çıkış yapar ve neden başörtüsü ile ilgili olarak böyle bir tespitte bulunur?

Açıkçası arkasında ne aranması gerektiğini ben de bilmiyorum, çünkü eğer farklı bir amaca hizmet etmek isteniliyorsa, böyle bir niyet Üstün Dökmen için gerçekten büyük bir kayıp olur.

Kendisi üniversitelere gidiyor, konferanslar veriyor, çeşitli etkinliklere katılıyor ve arkasından binlerce kişiyi sürüklüyor. Onların arasında hiç mi başörtülü yok, hiç mi türbanlı psikolog ya da PDR’ci yok?

Olmaz olur mu, var tabi.

Merak ediyorum bu kitleye bu durumu nasıl izah edecek?

Ya da kabul edilebilir hangi gerekçeyi sunacak?

Yazık, ben şahsen üzülüyorum vallahi!

Yani bir bilim insanı kendini niye böyle bir çıkmazın içine sokar ki?