Toplum olarak öyle garip bir istikamete doğru seyrediyoruz ki, korkmamak ve ürkmemek elde değil…
Son bir hafta içerisinde meydana gelen adli vakaları bir çırpıda hatırlayacaksınız, çünkü haber bültenleri artık bülten olmaktan çıkıp, üçüncü sayfa manşetlerine dönüştü…
Şu haberlere bir bakın hele!
-Güvenlik görevlisi bir kadın, aynı işyerinde çalıştığı takıntılı mesai arkadaşı tarafından bıçaklandı, yüzü parçalandı.
-Ankara’da 16 yaşındaki bir delikanlı, 15 dakika içerisinde 4 kişiyi pompalı tüfekle, 4 kişiyi de bıçakla yaralıyor.
- Ev sahibi ile kiracı arasında çıkan kavgada silahlar konuşuyor, ev sahibi hastanelik oluyor.
-Park kavgasında silahlar konuşuyor, 4 kişi yaralanıyor.
-Erzurum’da cinnet getiren bir öğretmen, karısını ve kızını katlediyor.
-Esenyurt’ta alacak-verecek kavgası katliama dönüşüyor...
Falan da filan…
Yani bu vakaların sayısı o kadar çok ki, ne bu sayfaya sığar, ne de bu sütuna…
Eskiden böyle miydi bu toplum?
Sahi, biz böyle miydik?
Örneğin, Türkiye’nin herhangi bir şehrinde herhangi bir kişi kriminal bir hadise yüzünden hayatını kaybetmiş olsaydı, herkes günlerce bunu konuşurdu… Ertesi gün gazeteleri merakla beklenirdi, acaba hadisenin iç yüzü nedir diye…
Yani ölümler ve öldürmeler öyle bugün olduğu gibi sıradan değildi…
Şimdi herkes olmuş el kıran, baş kesen!
Herkes olmuş mafya, çete!
Herkes olmuş baba, babanın yaveri, dayı ve kabadayı…
Hani bazen RTÜK’e falan serzenişte bulunuyoruz ya; şu televizyon dizilerine bir el atın, bir çekidüzen verin diye!
Alın işte, eserinizle övünün şimdi…
Bundan 10-15 yıl öncesine kadar kabadayı, mafya ve çete dizileriyle yıkanmalarına göz yumduğunuz boş beyinler, bugünün adeta şakilerine dönüştü…
Ve bugün…
Aynı televizyonlardan ahlaksızlık, aile içi çarpık ilişkiler ve pavyon kültürü akıyor, üstelik bu da yetmez gibi kişi başına düşen boynuz miktarının nasıl artırılacağı öğretiliyor…
Varın bundan 10-15 yıl sonrasını siz düşünün artık!
Ne mi olur dersiniz?
Ne olacak!
Ahlaksızlar ve her türlü ahlaksızlık artık kapımızı bacamızı zorlayacak!