NEYİ BEKLİYORUZ?

Sık sık hatırlatma yapılıp, üzerinde dikkatlice duruluyor olunsa da, belli ki kimsenin telaşına değil.
Sosyal medya diyoruz, sosyal medya.
Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz; küresel çeteler her türlü oyunu oynayıp, envai dürden dümen ve tuzak kuruyor.
Tabi içerideki adamları da çoktan teşne bu işlere.
Zamanı geliyor ve bir anda düğmeye basılıyor, ondan sonra devreye sosyal medya ve algı çeteleri giriyor.
Yaşamadık mı daha önce?
Gezi olaylarında, 15 Temmuz’da, rahip krizinde, ekonomik saldırılar baş gösterdiğinde…
Ya şimdi?
Şimdi de başka dümenlerin peşindeler aynı çeteler.
Sahte hesaplarla, bot profillerle, kirli emellere hizmet eden sosyal medya mecralarıyla bindirme yapmaya çalışıyorlar milletin ensesine.
Çok ilginçtir, böyle bir ortamda biz halen daha sosyal medyaya yönelik bir tedbir alabilmiş değiliz.
Neyi bekliyoruz?
Neden vakit kaybediyoruz?
Sosyal medyada soysuzluğun, ihanetin, algının, kirlenmişliğin bini bir para iken, biz olup biteni neden seyrediyoruz?
Düşünce özgürlüğüne tamam!
İfade özgürlüğüne de tamam!
Ama insanları algı oyunlarıyla yönlendirip, yanlış bilgilendirilmelerini sağlayanlara karşıyız.
Bunun adı özgürlük olamaz!
Bunun adı demokrasi de olamaz, çok seslilik de olamaz!
Çıkartın artık şu yasayı!
Çıkartın da, milletin ayağının altını oymaya çalışanları, kazmaya çalıştıkları kuyulara gömün artık!
Yarın geç olabilir!
Hem de çok geç…