Onlar ve bizler…

 

Antalya’da Erzurum Günleri etkinliğinin sosyal medyada dolaşıma giren fotoğraflarına bakınca, dikkatimizi çeken ilk detay, parıl parıl parlayan güneş ve yaprakları yemyeşil olan ağaçlar oldu… 
Öyle ki, insanlar ceketle ve hatta sırtından çıkarıp kollarında taşıdıkları mevsimliklerle geziniyorlardı etkinlik alanını… 
Bir de Erzurum’a baktık aynı anda… 
Gördüğümüz tek şey, tipiyle birlikte yağan yoğun karın yanında, mont ve paltoların omuzlarında adeta kambura dönüştüğü insanlar oldu… 
Bu sokak hali… 
Peki, ya evler? 
Kış ayları boyunca ısıtabilmek ve ısınabilmek için on binlerce lira harcadığımız evlerimiz ne âlemde dersiniz? 
Hepimiz birbirimizi biliriz; Allah aşkına cevap verin lütfen! 
Aralık, Ocak ya da Şubat aylarında şöyle doya doya ısındığınızı hatırladığınız bir gününüz oldu mu evlerinizde?
Hatta ve hatta sıcaktan bunaldığınız anlara denk geldiniz mi? 
Hiç zannetmiyoruz… 
Çünkü tuzu kuruların dışında hiç kimsenin böyle bir lükse sahip olmadığını biliyoruz… 
Şimdi!
Tekrar dönelim az önce tarif ettiğimiz Antalya’ya… 
Orada da doğalgaz tüketiliyor, hem de bizim tükettiğimiz fiyata… 
Orada vergi ödeniyor, hem de bizim ödediğimiz oranlarda… 
Ama işte orada insanlar bu aylarda ceket kolda gezerken, bizim buralarda ise, sırtta ceket bile yeterli gelmiyor… 
Dolayısıyla bu fark ve eşitsizliği ortadan kaldırmak, iktidar sahipleri için elzem bir hale dönüşüyor… 
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, daha geçenlerde dile getirdi bu konuyu… 
Meclis gündeminde Erzurum’un beklenti ve taleplerini sıralarken, doğalgazla ilgili bölgeye has bir güzellik yapılması önerisinde bulundu… Tıpkı geçen yıl, hatta ondan önceki ve yine ondan daha önceki yıl dile getirdiği gibi… 
Umuyoruz, bu çağrı siyasi zeminde hak ettiği karşılığı bulur ve bahsi edilen o güzellik Erzurum için hayat bulur… 
Aksi halde: 
“Antalya, İstanbul, Ankara, İzmir, Aydın çok hoştur, ama benena...”