Özgüven ve sevgi

Yarınımızım taşıyıcısı ve bugünümüzün dinamiği olan çocuklarımıza, doğru adımları attıracak olan nedir?
Eğitim ve ahlaktır.
Eğitim ve ahlakın doğduğu yegâne unsur ise ailedir. 
Toplumun en küçük yapı taşı olan, bireylerin anlaşıp, uzlaşıp bir araya geldiği, vatana ve millete hayırlı bir vatandaş yetiştirmek üzere bir çatı altına toplanmış olan aile; toplumun ahlak ve bilinç temelini oluşturur.
Dünyaya gelen çocuk anlama, öğrenme ve kavrayabilme aşamasına ilk geçtiği andan itibaren kendi gözlemleri ve gördüğü davranışlar ekseninde bir karaktere bürünmeye başlar. Bu karakter hamurun ilk mayalandığı ve yoğrulmaya yeni başladığı bir dönemi kapsar. En hassas ve özen gösterilmesi gereken zaman dilimi budur, çünkü temel ihtiyaçlarının farkında olan ve artık okul çağına gelmiş olan çocuk sosyalleşmeye adım attığı zaman kendi mizacının üstüne onlarca yeni duygu, his ve davranış şekli görecektir. Bu davranış şekillerini benimseyip benimsememeyi henüz kendi doğrularıyla karar verebilecek kadar yetkin olamayacakları için akranlarına uyum sağlamak ve dışlanmamak adına düşünmeyerek yapacağı davranışlar onların hamuruna şekil vermeye başlayacaktır.
Bu yüzden ebeveynler kendilerine düşen görevi layıkıyla getirmeli, doğru üslupla çocuklarına yaklaşmayı bilmeli; yanlışı ifade ederken travmatize olacakları şekillerde değil hayata ve yarınlara doğru adım attıracak güzel tavsiyeler eşliğinde adımlar attırılmalı. Gerisi zaten yoluna girecektir. Özgüvenle ve sevgiyle büyümüş olan çocuk, sorumluluğunu bilir ve başta ülkesi için daha sonra kendisi için hayatının çoğu alanında doğru kararlar almayı başarır. Güvenle bayraklarımızı devredebiliriz bu çocuklarımıza kısacası... Çünkü onlar hangi zirveye bayrağı dikmelerini gerektiğini bilirler.