PABUCUMUN YAZARI

Kitaplar hayatımızın rengi ve anlamıdır. Kitaplar güzeldir, insan yetiştirir, insan geliştirir. Kitap okuyanın dağarcığı genişler, bakış açısı değişir, düşünmeye, konuşmaya ve üretmeye başlar. Kitap okumanın faydalarını saymaya kalksam, buraya sığdırmak bile mümkün olmayabilir.
Bunda hepimiz hemfikiriz elbette ama bazı kitaplar var ki, deyim yerindeyse sadece okuyan için değil, özellikle anne ve babaları için de pür dikkat gerektiriyor.
İsmi lazım değil, bir kitap denk geldi, okuyayım dedim. İnanın 30 sayfasına ancak tahammül edebildim.
Kitabın yazarı 23 yaşındaymış, yazdıkları ise, deyim yerindeyse 45 yaşındaki insanın yaşadıklarından ibaret sanki.
Kitapta üniversiteye hazırlanan dört gencin hikayesi anlatılıyor ve daha kitabın ilk sayfasında hamile olduğu için midesi bulanıp kusan bir kızdan bahsediliyor.
Bu kız 19 yaşında ve liseden mezun. Karnında 6 haftalık bir bebek taşıyor ve bebeğin babası da, arkadaş grubundaki bir delikanlı.
Kız hamile olduğunu saklıyor, bebeğin babası değil de, gruptaki erkek arkadaşlarından birisi fark ediyor bu durumu, falan, filan…
Sonra kız doktora gidiyor, bebeği dünyaya getireyim mi, getirmeyeyim mi ikilemine düşüyor. Derken “mücadele edeceğim” diyor ve bebeği doğurmaya karar veriyor. Bunlar olup biterken tabi bebeğin babası olacak delikanlının dünyadan haberi bile yok. Sonra esrarengiz bir mesaj geliyor kızın telefonuna, “hamile olduğunu biliyorum” falan diye.
Kitap böyle…
Yani bu kitap hangi kafayla yazılmışsa artık, liseden yeni mezun olmuş bir kızın evlilik dışı hamileliği normal bir durummuş gibi anlatılıp duruyor.
Sizi bilmiyorum ama bana çok garip ve iğrenç geldi! Hele bir de bu kitabı gençlerin okuduğunu düşünsenize!
Tam bir fecaat ya!
Sırf yazmak için kitap mı yazılır?
Sırf “ben yazarım” demek için bir kitap bu kadar mı saçma sapan bir hale sokulur?
Kokuşmuşluk, ahlaksızlık, çürümüşlük, umursamazlık, ne ararsanız var…
Kitap tam 320 sayfa ve ben bu kitabın daha ne kadar saçma sapan bir boyut kazanacağını tahmin bile edemedim ve kaldırıp attım!
Okumadıkları halde bu kitabı bitirmemi tavsiye edenler olmadı mı, oldu. Belki bambaşka bir boyut kazanır olaylar diye…
İyi, güzel, hoş da…
Daha başında liseli bir kızın evlilik dışı hamileliğinden bahseden bir kitabın sonu nasıl olabilir ki!
Lafı şuna getirmek istiyorum, hadi kendi okuduklarımız ya da okuyacaklarımız bir yana da, çocuklarımızın ve gençlerimizin okudukları kitaplara mutlaka dikkat edelim! Çünkü anlaşılan kitapların tertemiz dünyasının da içine etmeye çalışanlar türemiş.
Kendilerine de “yazar” diyerek üstelik!
Yazarmış…
Pabucumun yazarı, ne olacak!