Portakal suyu.…

CHP’nin seçim ayarlı gazetecisi olan Fatih Portakal, dün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulunmuş, demiş ki; “gel CHP ile olan bağlarını ayır ve seçimlere Kemal Kılıçdaroğlu olarak gir. Kazanamazsan da en azından CHP’nin başından gitmene gerek kalmaz!”
Özetle böyle bir çağrı yapan Fatih portakala şunu söylemek istiyorum. 
Sen ve senin gibiler Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu seçimi ve önümüzdeki ikinci tur seçimini kazanamayacağını bilmiyor muydunuz ki, bu adama bu kadar umut bağladınız. 
Ama Fatih Portakal da çok iyi biliyor ki kendisi de dahil olmak üzere Kemal Kılıçdaroğlu’na umut bağlayanların en büyük güvencesi HDP idi. 
Bay Kemal, ittifak kurduğu deyim yerindeyse küsürat partileri ile girdiği bu yarışı kaybetti ve sırtında 37 milletvekilini meclise taşıdı. Benim bay Kemal’e tavsiyem bu 37 milletvekili için sakın ha sakın beni milletvekili demesin. Çünkü o milletvekillerinin hepsi yarın Meclis’te kendilerine ait olan partilerin sandalyelerinde oturacak. CHP’ye de kala kala kendi sandalyeleri kalacak. 
Durum bu kadar vahimken Meral apla bile Kemal Kılıçdaroğlu’nun kesinlikle kazanacak bir aday olmadığını bas bas bağırırken, tüm bu gürültüye kulağını kapatan Kemal Kılıçdaroğlu bu saatten sonra Fatih portakalı mı dinleyecek?
Benim de bu doğrultuda yapacağım çağrı Fatih Portakala olacak. 
Fatihciğim, hazır Kemal Kılıçdaroğlu’na CHP genel başkanlığını bırakmaya çağırmışken, kendine de bir iyilik yap ve sen de lütfen gazeteciliği bırak. Çünkü izlediğin yol tavrın ve tutumun öyle bir noktaya ulaştı ki, senin yaptığın iş gazetecilik olmaktan çoktan çıktı. En iyisi mi sen seçim zamanlarını bekle ve piyasaya o dönemlerde çık. 
Çünkü sonucunu bile bile hayal kırıklığına uğraman bana ve eminim benim gibi düşünen milyonlarca insana büyük keyif veriyor.