Portakal…

CHP'ye yakınlığıyla bilinen Fatih Portakal, AK Parti ve Cumhur İttifakı'na oy veren seçmen için şu ifadeleri kullanıyor: 
“Gideceğim tekrar oyumu severek isteyerek (Erdoğan'a) vereceğim diyor. Bu mantığı anlamak mümkün değil. İşte ben buna kör cahil diyorum. Bu insanı aydınlatamazsınız. 
Veya alamayacağı TOGG'un önüne yatan öpen bir insan. Onu aydınlatamazsın. Bu alamayacağı bir TOGG. Onun için büyük bir hayal. Parası yok çünkü. Binemeyecek ona. Ben binebilirim. Giderim bugün TOGG alabilirim. Ama almak istemem. Ama o alamayacağı TOGG'un önüne yatıp arabayı öpüyor”
Şimdi bu Portakal’a şunu söylemek lazım:
Be Portakal! 
O vatandaşın TOGG’un önüne yatıp öpmesi ne anlama geliyor, biliyor musun sen? Şimdi bunu sana 5 yaşındaki bir çocuğa anlatır gibi anlatalım da, hele bir dinle!
O vatandaş, o TOGG’un önüne yatarken, aslında mutluluğunu ve sevincini ortaya koymak istiyor. Çünkü o vatandaş ülkesiyle, yani Türkiye ile övünüyor, gurur duyuyor, iftihar ediyor. TOGG’u öpmesi de, işte bu sevincinin ve de mutluluğunun bir ifadesi olarak ön plana çıkıyor… 
Ve unutma Portakal!
Her şey bir otomobile binmek değildir ya da senin yapabileceğin gibi istediğin otomobili satın alabilmek hiç değildir… 
Bazı şeyler vardır ki, değeri parayla pulla falan ölçülemez! 
Sen bunun ne demek olduğunu bilemeyeceğin için bu yüzden üzerinde durmaya çok da gerek görmüyoruz…
Sen hiç TOGG alma!
Mümkünse TOGG’un yan koltuğuna bile binme! 
Çünkü biz senin neye bindiğini ve kimlerin yan koltuğunda oturduğunu çok iyi biliyoruz… 
Uzun sözün kısası Portakal’cığım!
Şunun şurasında seçimlere 5 gün kaldı; biz Pazar günü TOGG’un önüne yatan ve TOGG’u öpen o vatandaşla Türkiye’nin zaferini kutlarken, sen ve senden daha ne kadar varsa, alayınız birden morarıyor olacaksınız… 
Öyle ya!
Sen morarmayı da bilmiyorsun ki!