Demiş ki İmamoğlu:
- Saksılarla uğraşmak yerine, azıcık saksıları çalıştırsınlar!
Doğru…
Saksıları çalıştıran herkes; kimin kiminle iş tuttuğunu, kimin kiminle kol kola olduğunu ve kimin kiminle hangi masada buluştuğunu biliyor zaten…
Saksıları çalıştıran herkes; Türkiye’nin önlenemez bir hızla güçlendiğini, oyun kurmaya başladığını ve dünya arenasında boy göstermeye başladığını görüyor zaten…
Ve saksıları çalıştıran herkes; İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısıyla kimler tarafından hangi mesajın verilmek istendiğini de gayet güzel bir biçimde okuyor…
Tabi, herkes bu meseleye Ekrem İmamoğlu gibi magazin penceresinden bakmadığı gibi, saçma sapan göndermeler yapma ihtiyacı da hissetmiyor…
Bu ülkede aklı başında olan herkes biliyor ki, birileri terör kartıyla Türkiye’ye ayar vermeye çalışıyor…
Peki, yer mi bunu Anadolu çocuğu?
Yemez!
Bir can mı aldılar, misliyle can verecekler…
Bu ülkede herhangi bir vatandaşın burnunu mu kanattılar, o halde kendi kanlarında boğulacaklar…
Şaka gibi yahu!
Terörist başına güzellemeler yapan ve heykelini dikme sözü veren terörist Selahattin Demirtaş, çıkmış taziye dileklerini iletiyor, teröre karşı olduğunu ifade ediyor…
Altında bataklık olan masalarda bir araya gelenler, kalkıp terör saldırısını kınıyor…
Bu aslında nedir, biliyor musunuz?
Gece kuzuyu boğazlayıp, gündüz de çobanla birlikte yas tutmaktır…
Geçti artık, geçti o günler…
Bugüne kadar hamdolsun bu ülkede bugünlere terörün başını eze eze geldik… Bundan sonra da terörü besleyen, destekleyen, terörü umut çeşmesi gören içeride ve dışarıda ne kadar soysuz varsa, alayını fukara sümüğü gibi yere yapıştıracağız artık!
Bilesiniz ki, bu Türkiye eski Türkiye değil!
Sakın!
Sakın ola bu milletin yoluna çıkmayın!