SINAV SİSTEMİMİZ

Önce YKS sınavlarındaki yığılma sebebiyle gençlerin yaşadığı hayal kırıklığı, ardından KPS sınavının iptali derken, sınavlarla ilgili olarak ciddi travmalar yaşanan bir dönemdeyiz.

Çözümsüz bir sorun yoktur, dolayısıyla önemli olan sorunların doğru tespiti ve ardından atılacak adımlardır. YKS’de hazırlanan soruların geçen yıl yapılan sınavlara oranla kolay oluşu ve ilaveten sınava girenlerin sayısındaki fazlalık sebebiyle bu yıl yaşanan yığılma, gerçekten de büyük bir mağduriyet oluşturdu. Öyle ki, bir tek soru bile tek başına bir öğrenciyi binlerce sıra geriye yahut ileriye doğru sürükledi. Yani bu yıl herkesin puanı yüksek olunca, sıralamada da çok ciddi sapmalar yaşandı. Hal böyle olunca gençlerin birçoğu tercih dahi yapmadı.

Yazıktır, bu gençlerin ve çocukların emeğine günahtır! Şu sınav sistemini hakikaten de bir sisteme oturtmamız lazım artık. Her yıl sınavlardan sonra bu tartışmaları yapmanın alemi nedir, anlaşılamamaktadır.

İlgililerin bu konuyla ilgili derhal adım atmaları büyük bir gereklilik, hatta ve hatta ilgili kurumların boynuna da borçtur.

Bakınız, Türkiye gerçekten de her alanda önemli sınavlar vermekte, artık dünyada belirleyici bir rol üstlenmeye başladığı gibi, dikkate alınan bir ülke haline gelmiş bulunmaktadır.

Bu gerçek orta yerde duruyorken, bizim halen daha sınav sistemlerini, sınav sorularını konuşuyor olmamız bile büyük bir tezattır.

Uzmanlardan, bilim insanlarından ve ihtisas alanları eğitim olan heyetlerden beklentimiz şudur. Sınav sistemimize çekidüzen vermemizin vakti gelmiştir. Bu gençler ve çocuklarımızı yarış atı olmaktan çıkartacak düzenlemelere acilen ihtiyaç vardır ve bir an önce de harekete geçilmesi lazımdır.

Kaldı ki, sınav sistemimize çekidüzen vermez ya da bunu sorun olmaktan çıkartamaz isek, üniversitelerimiz önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde devasa kampüsleri bulunan birer liseye dönüşecektir.

Bu da, dünyaya ayar verme noktasına ulaşmış bir Türkiye’nin işine gelmeyecektir. Malum, yetişmiş ve nitelikli insanlara ihtiyacımız var bizim.

Mezun olur olmaz “Türkiye bir doktor, hakim ya da hekim kaybetti” diyenler var ya; onlardan olmamak için işte…