Son sözüm budur!

Hemen herkes kamudaki israftan ve bol keseden yapılan harcamalardan dert yanıyordu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamuoyuyla paylaştığı tasarraf tedbirleri genelgesi, insanların içine biraz olsun su serpti. 
Çünkü herkesin çağrısı aynıydı; gariban, fakir fukara zam yağmurları altında ıslanırken, kamudaki israf yağmuru sürüyordu. 
Bu yüzden Mehmet Şimşek bence en doğrusunu yapmıştır ve inanıyorum ki kamudaki israfa ve bol kepçe savurmacılığa son verilecektir. 
Bir başka husus da, Türkiye’de belli başlı holdingler var ve biz bu holdingleri sürekli vergi borçları ya da indirimleriyle hatırlıyoruz. 
Bakanlık, bu holdingleri de artık indirmeli ülkenin sırtından. Borçlarının silinmesine müsade edilmemeli, hatta herkes üç veriyorsa, onlar beş vermelidir. 
Sebebini az çok kestirebilirsiniz, bu belli başlı holdingler ülkenin kaymak tabakasını oluşturuyor. Madem bu ülkenin kaymağını yiyen onlar, o halde onlar da bizim gibi, herkes gibi vergilerini ödemeli, kendi yüklerini bile başkalarının beline yük etmemelidir. 
Şimdi buradan bu holdinglerin kaçar milyar liralık vergi borçlarını sıralamasını da bilirim ama benim ne demek istediğim zaten çok iyi anlaşıldı. 
O sebeple iktidar kanadına seslenmek istiyor ve diyorum ki, bu millet çok yokluk gördü, fakirlik gördü, darlık gördü. Ama hiçbir zaman devletine sırtını dönmedi. Cebindeki kuruşunu da paylaştı, evindeki ekmeğini de. 
Böyle bir fedakar millet varken, ülkeyi yönetenlerin bu holdingler için kendi kaynaklarından fedakarlık etmesi, vallahi de haksızlık olur. 
Madem bir yola girdik ve madem hepimiz ederimizce ezileceğiz; o halde sırtımızdaki yüklerin üstüne bir de holdingler eklenmesin. 
Yoksa biz her şekilde kendimize yeteriz; yeter ki gönüller çifte standarttan ve ayrıcalıktan incinmesin. 
Benim de bu husustaki son sözüm budur!