Sorumluluk…

Geçenlerde okul önlerindeki güvenlik sorunu ile ilgili olarak bir yazı kaleme almış ve her okulun önünde ekip bekletmek gibi bir imkan bulunmadığını göre; herkesin sorumluluk almasını önermiştik.

Tanıdık tanımadık, bildik bilmedik birçok mesaj aldık bu konuda…

Hemen hepsi de, kanayan bir yaraya parmak bastığımızı ifade edip, bu konudan mustarip olduklarını dile getirmişti…

Altını çizelim ve tekrar edelim:

Süreçte polis üzerine düşen sorumluluğu zaten yerine getiriyor, ancak her şeyi polisten beklemek haksızlık olacağından, okul idareleri ve velilerin, hatta öğrencilerin bile yüklenmeleri gereken sorumluluklar var.

Hatırlatmamızı yeniden yapıp, bu bahsi noktalayalım isterseniz…

BİR: Okullardaki idareci ve nöbetçi öğretmenler, okulun içinden olduğu kadar dışından da sorumlu olduklarını unutmamalı, okul çevresini sürekli göz hapsinde tutmalılar! Rahatsız edici bir durum söz konusu ise, doğrudan güvenlik güçleriyle irtibata geçmeli ve müdahalede bulunulmasını sağlamalılar!

İKİ: Öğrenci velileri, çaktırmadan çocukların çantalarını, ceplerini kolaçan etmeli, kötü bir alışkanlığa dair iz ve emare var mı diye sürekli teyakkuz halinde olmalıdır. Ve zahmet (!) olmazsa eğer, ara sıra da okula gitmeli, bazen okul çıkışlarında öğrencisini uzaktan da olsa gözlemlemelidir.

ÜÇ: Öğrenciler ise okul çıkışlarında aylak-aylak gezip dolaşmak yerine doğruca evlerine gitmeli, okul dışından kimselerle arkadaşlık etmemeli, kendilerine bu doğrultuda yaklaşan ya da iletişim kurmaya çalışan kişilerden ailesini ve okul idaresini mutlaka haberdar etmelidir.

Görüyor musunuz?

İstedikten sonra herkese bir sorumluluk düşüyor…

Yeter ki, istenilsin...