Geçenlerde Erzurum’da gerçekleştirilen bir sokak röporajı denk geldi..
Bir hanım abla, Ramazan ayına dönük değerlendirmeler yaparken, Erzurum’u da ayaklarının altına aldı resmen…
Yok Erzurumluları sevmiyorum, yok çok dedikodu yapıyorlar, yok hava atıyorlar, yok Erzurum’u sevmiyorum….
Sonra bu röportaj yaygın bir televizyon kanalında haber olunca, Erzurum imajı yerle bir oldu…
Nedir bu şimdi?
Sosyal medya haberciliği midir, sosyal medya şaklabanlığı mı, soytarılığı mı?
Yani bu tar röportajlar yapan insanların az buçuk memleket hassasiyeti olmaz mı?
Şimdi bu söyleşiyi yapan zat demedi mi ki; bu kadın iyi hoş da, Erzurum ile ilgili apır sapır şeyler anlatıyor, bunları gündeme almak mantıklı mı acaba diye?
Sormamış belli ki…
Sormuş olsa, yaptığı şeyin şebeklikten başka hiçbir şey olmadığı apaçık ortada duran o ablayı taşımazdı ekranlara…
Sormuş olsa, Erzurumlu bile olsa hiç kimsenin bu memleketi küçük düşürmesine ve rencide etmesine izin vermezdi heralde…
Maalesef sosyal medya böyle bir şey işte…
Hissiyat yok, hassasiyet yok, ince ayar yok, akıl etme yok, idrak yok…
Önüne gelen herkes olmuş internet fenomeni…
Memleketi düşünen, itibarını dert edinen, ağzından çıkanı kulağı duyan yok maalesef…
Hep diyoruz ya, bir kez daha diyelim madem:
Bu sosyal medya var ya, bu sosyal medya… Toplumsal tüm değerlerimizin, sosyal ve kültürel yapımızın, sözün kısası yarınlarımızın katili olacak, göreceksiniz…